Bek avı yıllardan beri süre gelen bir avlanma şeklidir. Bu av sabah gün doğarken veya akşam gün batarken yapılabilir. Her iki avlanma zamanında da yaban domuzunun yemlenme ihtiyacı gözönüne tutulur. Dolayısıyla ekili alanların yakınları avlanmak için ideal arazi parçalarıdır. Bütün günü ormanda aç geçiren yaban domuzu gün batımıyla beraber karnını doyurmak için bağ, bahçe veya ekili alanlara gitmek mecburiyetindedir. Bu alanlara hangi yollardan gittiği yumuşak topraklarda bıraktığı izden kolaylıkla anlaşılabilir. Avcı bu yolaklar üzerinde beklemek suretiyle avını gerçekleştirebilecektir. Dolayısıyla “bek avı” tabiri bu avın doğasından kaynaklandığı için bu ismi almıştır. Dikkat edilmesi gereken en önemli husus iyi saklanabilmektir. Yaban domuzlarının çok iyi derecede koku alma ve ses duyma özelliklerinin olduğu hiç hatırdan çıkarılmamalıdır. Bu avda sessizlik, çok önemlidir. Bek avı yapılacaksa sigara içilemeyeceği gibi parfüm ve deodorant kullanılmamalıdır. Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus bek avına çıkan avcıların belirlenen bir saatten evvel bek yerlerini terk etmemelidir. Acil durumda herhangi bir avcı bek yerini terk edecek ise ses ve ışık cihazlarıyla dikkati çekecek ölçüde gürültü yapmasıdır. Bu kendi can güvenliği için zorunludur. Bu avda av köpeği kullanılmaz. Avın bitişi avcıbaşı tarafından belirtilir. Bunun işareti ancak önceden kararlaştırılan bir düdük sesiyle olabilir. Örneğin uzun uzun veya kısa kısa eşit aralıklı üç düdük sesi gibi. Bu işareti duyan avcılar aynı sesi tekrarlamak suretiyle çevrelerindeki diğer arkadaşlarına duyurmaya çalışırlar. Daha önceden bek avının biteceği saat herkes tarafından bilindiği için bu işaret, avın bittiğinin bir diğer ifadesidir. Bu işaretten sonra hiç kimse her ne maksatla olursa olsun atış yapmamalıdır. Bu işaretten evvelde (gerekçesi ne olursa olsun) av sahasında asla dolaşılmaz. Bu disiplin sabah ve akşam beki için geçerlidir. Belirli bir bölgede yaban domuzu popülasyonunun artması halinde pek çok avcının bir araya gelmesi suretiyle yapılan avlanma şeklidir. Yöre avcıları yaban domuzunun yaşama alanlarını ve yataklarını gayet iyi bilirler. Bu avda yöre avcıları genellikle süren yaparken bu ava katılan diğer avcılar (misafir) bek yaparlar. Bu görev bölümünü bu avın organizasyonunu yürüten avcıbaşı yapar. Dolayısıyla sürek avı sırasında “bek” yapacak avcılar var sayılan kaçış noktalarına avcı başının talimatıyla yöre avcıları tarafından özenle yerleştirilirler. Bu aşamada misafir avcıların (bek yapacak olanlar) sahip oldukları silahlar ve kişisel yetenekleri göz önünde bulundurulur. Örneğin yivli silah sahibi bir avcı açık bir alanı kontrol edecek şekilde araziye yerleştirilir. Çünkü yaban domuzlarının hangi dereden veya hangi taşın dibinden geçit yapacağı ancak yöre halkı tarafından bilinebilir. Sürek yapacak avcılar (sürenciler) ise arazinin yapısına göre aynı hizada olmak kaydıyla belirli aralıklarla ve aynı yürüme temposuyla avcıbaşının başlama işaretiyle beraber araziye girerler. Bu yürüyüş esnasında olabildiğince ses çıkarma gayreti içinde olurlar. Bu da yöreye göre davul ve teneke çalmak veya havaya silah atmak suretiyle olabilir. Avcıbaşı bu yürüyüş kolunun tam ortasında bulunur. Sürencilerin yönlendirilmesi avcıbaşı tarafından yapılır. Bu avda yoğun şekilde köpek kullanılır. Sürencilerin süren esnasında kuru sıkı dolu kullanması tercih edilir. Gürültü çıkarmak maksadıyla gerçek mermi kullanılacaksa bu atışlar doğrudan havaya yapılmalıdır. Önceden bek yerine yerleştirilen avcılar sürek avının hangi saatte başlayacağını bilmek zorundadırlar. Başlama saatinden sonra sessizlik şarttır. Bek yapan her avcı sağındaki ve solundaki avcılarla olan mesafesini bilmek ve korumak zorundadır. Av başlamadan evvel seslenmek suretiyle çevresindeki arkadaşlara kendisinin nerede olduğunu kesin şekilde belirtir. Ayrıca o da diğer arkadaşlarının nerede olduğunu net bir şekilde bilmek zorundadır. Bek yapan avcıların kırmızı veya oranj ağırlıklı kıyafet taşımaları kendi can emniyetleri bakımından önemlidir. Bekleme sırasında yaban domuzlarının tahmini geliş istikametini bildiği için nerelere atış yapıp yapamayacağını plânlamak zorundadır. Sürek avının başlama saatinden sonra ilk silah sesleri ve köpek havlamaları sürencilerin kendisine olan uzaklığı tahmini olarak belirler. Rutin köpek sesleri değiştikçe yaban domuzlarının bek yapan avcıya her an daha çok yaklaştığı düşünülmelidir. Bunun bir diğer delili tilki veya benzeri av hayvanlarının bek mahallinden öncelikle geçmesidir. İşte bu aşamada bek yapan avcıların bu hayvanlara atış yapmaması gerekmektedir. Böyle bir atış yaban domuzlarının yön değiştirmesine sebebiyet verecek, dolayısıyla büyük zahmetlerle yapılan sürek avı hüsranla sonuçlanacaktır. Bu avda da bek yapanlar avın heyecanına kapılıp asla yer değiştirmemelidirler. Av sürencilerle bek yapanlar bir araya gelince bitmiş sayılır. Bir süre dinlenen sürenciler uygun görülürse bir diğer bölgeyi sürmek için ava yeni baştan başlayabilirler. Bu durumda bek yapanlar yeniden bek yerlerine gitmek için gerekirse ulaşım araçlarıyla hareket ederler. Bu işleme “yeniden bağ yapmak” denir. Bu kararı ancak avcıbaşı verebilir. Bek avı ve sürek avında hiçbir zaman unutulmaması gereken en önemli kaide atışlarda gözetilmesi gereken emniyet unsurudur. Avcı hiçbir zaman çalı kıpırtılarına atış yapmamalıdır. Unutmamak gerekir ki “Başka bir avda ya da yeni bir bağda bir yaban domuzu bulunabilir, ancak yanlışlıkla vurulan bir avcı asla geri gelmez.” TÜFEK Yaban domuzu avında yivli av silahı kullanmak en doğru tercihtir. Bu konuda; MAK kararlarının “Avda Kullanılan Silahlar” başlığı altında “Yaban domuzu, kurt ve çakal avında yivli ve yivsiz, diğer avlarda ise çapı asgari 6,5 mm. olan yivli av tüfeği veya ok-yay arbalet kullanılacaktır” şeklinde yasal bir zorunluluk vardır. Bu durumda minimum 6,5 mm.’den büyük yivli av silahları bu avda kullanılabilir. Arazi yapısına göre; 50 metre mesafede içinde yapılacak atışlar için 180 - 220 grain’lik mermiler tercih edilir. Hollow point mermi uçları yapısından dolayı kısa mesafede çok büyük tahrip gücüne sahiptir. 100 metre ve üstündeki mesafeler için mermi yolunun bozulmaması temin maksadıyla Silver point mermiler daha uygundur. Tercih edilen ağırlık ise 120-150 grain’dir. Bu konuda avcının geçmişte kazandığı tecrübeler ona yardımcı olacaktır. Yivsiz av silahlarında önerilen kalibre 12’dir. Uygun fişek ise tek kurşundur. Dokuz iri saçma ihtiva eden (Şevrotin) dolularda sekmeden doğacak kaza ihtimali yüksektir. Bir diğer dezavantajı hayvanı yaralama olasılığının yüksek olmasıdır. Namlunun tek kurşun için özel olarak imal edilmesi bir avantajdır. Bu namluda yivsiz av tüfeklerinde olmayan gez tertibatı vardır (Slug barrel). KIYAFETLER Bu tür avlarda tehlike yaban domuzlarından ziyade diğer avcılardan geleceği için, diğer avcıların görebileceği türden giysiler giymek ve özellikle kırmızı veya oranj ağırlıklı bir şapka takmak şarttır. Eğer mümkün ise sürencilere fosforlu ve oranj renkli yelekler dağıtılmalıdır. Ancak devamlı oturarak, hareketsiz ortamda yapılan bir av şekli olduğundan özellikle kış ortamında, soğuktan etkilenmemek için sıkı giyinmek gereklidir. Sıcak havalarda ise pamuklu giysiler tercih edilir. Alıntıdır.