KUŞ GRİBİ( BELİRTİLERİ BULAŞMA YOLLARI)

Konusu 'Hastalıklar, Salgınlar' forumundadır ve ZEYNAL YÖRÜK tarafından 24 Aralık 2008 başlatılmıştır.

  1. ZEYNAL YÖRÜK

    ZEYNAL YÖRÜK Konuk Konuk

    KUŞ GRİBİ

    GİRİŞ
    İnfluenza virüsleri klasik olarak grip etkenleridir. İnfluenza virüsünün A, B, C olmak üzere 3 değişik antijenik tipleri mevcuttur. A tipi en önemli ve en sık rastlanan İnfluenza virüsüdür. İnfluenza A insanlarda, kuşlarda, domuzlarda, atlarda, deniz ayılarında, balinalarda ve başka hayvanlarda enfeksiyona neden olurken genellikle vahşi kuşlarda enfeksiyona neden olmaz. B ve C antijenik tip influenza virüsleri ise sadece insanlarda enfeksiyona yol açarlar.
    Kuşları enfekte eden A tipi influenza virüslerine avian influenza virüsleri denmektedir. Tüm kuş türleri enfeksiyona duyarlıdır. Ancak evcil kümes hayvanlarında hızlı yayılan salgınlara neden olmaktadır. Vahşi kuşlar enfeksiyon etkenini bağırsak sisteminde taşımalarına rağmen genellikle hastalık belirtisi göstermezler. Hastalığın kıtalar arasında yayılmasında rol oynamaktadırlar.
    Avian influenza, halk arasında tavuk vebası veya kuş gribi olarak da bilinir. Hastalık kuşlarda iki farklı formda görülür. Orta şiddette hastalığa neden olan formunda yumurta üretiminde azalma, tüylerde kabarma ve dökülme görülürken, yüksek derecede patojenite (hastalandırıcılık etkisi) gösteren formunda ise hasta hayvanlar arasında son derece hızlı bir yayılım görülmektedir. Ölüm oranı %100 civarındadır. Bu tip hastalık ilk olarak 1878 yılında İtalya’da tanımlanmıştır.
    Hastalandırıcılık etkisine göre değişmekle birlikte, yüzey proteinlerindeki faklılıklar nedeniyle kanatlı hayvan türlerinden izole edilen bir çok serotip bulunmaktadır. İnfluenza A virüslerinde bilinen 16 farklı Hemaglutinin (HA) ve 9 farklı Neurominidase (NA) tipinin varlığı söz konusudur. HA ve NA proteinlerin bir çok farklı kombinasyonlarda bir araya gelmesiyle bu serotipler oluşmaktadır. Bilinen bütün yüksek patojenite özelliğine sahip salgınların influenza A virüsünün H5 ve H7 tiplerinden kaynaklandığı bildirilmektedir. Bu alt gruplardan hepsi kuşlarda bulunurken insanlarda sadece üç tip HA (H1,H2,H3) ve iki tip NA (N1,N2) proteinlerini ihtiva eden virüslerle enfeksiyon oluşmaktadır. Ancak virüsün yapısal değişiklikler sonucu diğer serotiplerinde insanda enfeksiyon yapmaya uyumlu hale gelebilmesi mümkündür. Bunu kanıtlayan ilk bulgular 1997 yılında bazı salgınların insanlar arasında da görülmesiyle elde edilmiştir. 1997 de Hongkong'da 18 H5N1 vakası görülmüş altısı ölmüştür. 1999 yılında H9N2 iki hastada görülmüş ancak ölüm olmamıştır. 2003 yılında Hollanda'da tavuk çiftliği çalışanlarında 80 H7N7 vakası görülmüş, bir vaka ölmüştür.



    BULAŞMA YOLLARI VE GÖRÜLME SIKLIĞI

    a. Kuşlarda
    Hasta kuşlarda; virüs tükürükte, burun akıntısında ve dışkıda bulunur. Virüsün en çok bulaşma şekli dışkının doğrudan veya besinlerin kirlenmiş haliyle ağızdan alınması (fekal-oral) ile olmaktadır. Virüsün hava yolu ile taşınması bir kaç kilometre ile sınırlıdır. Ayrıca hastalık böcekler, kan emici sinekler ve kemiriciler vasıtasıyla enfekte hayvanlardan duyarlı olan hayvanlara mekanik olaraktan da bulaşabilir. Tavuktan yumurta yoluyla civcive geçiş şeklindeki bulaşma hakkında kesin kanıt bulunmamakla birlikte, hasta hayvanlardan elde edilen yumurtaların kabuklarında etkenin varlışı gösterilmiştir. Kuluçka süresi birkaç saat ile 2-3 gün arasında değişebilmektedir. Virüse ve kuş tipine göre değişen şiddette hastalık belirtileri ortaya çıkar. Özellikle H5 ve H7 türleri geniş yayılımlı hastalığa neden olabilir ve tavuk, hindi gibi evcil kuşlarda son derece ölümcüldür.
    Son yapılan araştırmalar, virüsün esasen düşük derecede hastalık yapıcı etkiye sahip olduğu, ancak kanatlı popülasyonu arasındaki kısa süreli dolaşımı ile genetik değişime uğrayarak yüksek derecede hastalandırıcılık etkisi kazandığı yönünde şekillenmektedir.
    Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) 1983-1984 salgınında H5N2 virüsü başlangıçta düşük bir ölüm hızına sahipken, altı ayda yüksek bir patojenite kazanarak yaklaşık % 90’larda seyreden bir ölüm hızına ulaşmıştır. Bu salgında, kontrol için ABD’de yaklaşık 65 milyon dolar değerindeki 17 milyon kanatlı hayvan itlaf edilmiştir.
    İtalya’daki 1999-2001 H7N1 influenza A alt tip epidemisinde de başlangıçta düşük patojenite gösteren virüs, 9 ay içinde genetik değişime uğrayarak yüksek patojenite kazanmıştır. Bu salgında yine 13 milyon kanatlı hayvanın bir kısmı ölmüş, bir kısmı da itlaf edilmiştir.
    Asya kıtasında 8 ülkede (Kamboçya, Çin, Endonezya, Japonya, Laos, Güney Kore, Tayland ve Vietnam) 2003 yılı sonu ile 2004 yılı başlarında H5N1 influenza A epidemisi görülmüş, 100 milyondan fazla kanatlı hayvan salgının kontrol edilebilmesi için itlaf edilmiştir. Mart 2004’de salgının kontrol altına alındığı bildirilmesine rağmen Haziran 2004’de halen H5N1 enfeksiyonu nedeniyle ölümlerin görüldüğünü bildiren ülkeler olmuştur. Ağustos 2005 tarihinde Rusya ve Kazakistan'da Ekim 2005 Romanya ve Türkiye'de hastalığın görülmesi H5N1 nedenli salgının halen devam ettiğini göstermektedir.

    b. İnsanlarda
    Kuş Gribi virüslerinin kuşlar ve domuzlar dışındaki türlerde hastalık yapmadığı düşünülürdü. Influenza virüsleri çok kolay genetik değişikliğe uğrayabilmekte, bu sayede de daha önce insanda enfeksiyona neden olmayan türler insanları hasta ederek kolaylıkla insanlar arasında yayılabilmektedir. Az da olsa influenza A (H5N1)'nın insandan insana bulaştığı salgınlar 1997' de Hong Kong' da ve 2003' te Hollanda' da görülmüştür. Vietnam’ın kuzeyinde 2004 yılı Ocak ayında şiddetli solunum yolu enfeksiyonu ile seyreden bazı vakalar görülmüş ve yapılan laboratuvar incelemelerinde etkenin avian influenza A H5N1 olduğu belirlenmiştir. Fakat bu ikincil vakalar bir bulaşma zincirine ya da geniş salgınlara yol açmamıştır.
    Bu deneyim Kuş Gribi virüslerinin sınırlı bile olsa insandan insana bulaştığını göstermiştir. Avian influenza virüsünün, mutasyonla insanlara yönelik olarak da patojenite kazanabileceği ve salgınlara yol açabileceği ifade edilen bilgiler arasındadır. Hastalığın insanlara bulaşması, enfekte hayvanlara veya enfekte hayvanların dışkı, burun salgıları vb. materyalleri ile bulaşmış yüzeylere temas sonucu yada bu materyallerden havaya karışan virüslerin solunması ile olabileceği belirtilmektedir.
    Kuş Gribi insanda görüldüğünde tipik grip (Influenza) benzeri semptomlar gösterir (ateş, öksürük, boğaz ağrısı ve kas ağrısı). Göz enfeksiyonları, zatürre, akut solunum yetmezliği gibi şiddetli ve hayatı tehdit eden kötü gelişmeler de görülebilir.
    Avian influenzanın alt tiplerinden H5N1, hızlı bir şekilde genetik değişime uğraması ve diğer türler için enfekte edici nitelik kazanması nedeniyle daha ciddi görülmektedir. H5N1 yüksek patojeniteli salgınların kaynağıdır. Aralık 2003 ortalarında Kore’de ve diğer Asya ülkelerinde özellikle halk sağlığını tehdit eden etken olmuştur. H5N1 alt tipi 1997 yılında insanları direkt enfekte etmiş ve 2004 yılı Ocak Ayı’nda tekrar ortaya çıkmıştır. Bu yönüyle H5N1 alt tipi insanlar için daha büyük bir tehdit unsuru olarak görülmektedir. Bu yılın başlarında ABD’ de görülen salgının etkeni avian influenza A’nın H5N2 serotipi olarak belirlenmiş, ancak, bunun Asya’da görülen serotiple bir bağlantısının olmadığı bildirilmiştir.
    Tüm influenza virüsleri genetik değişime uğrayabilir. Avian İnfluenza A virüsünün de genetiğinde deşişme ihtimali bulunmaktadır. Bu değişim gerçekleşirse insanlarda enfeksiyon yapabilir ve insandan insana kolaylıkla yayılabilir. İnsanlarda bu virüse karşı bağışıklık olmadığı düşünülürse bir pandeminin (kıtalar arası salgın) görülme olasılığı vardır.



    TANI

    İnfluenza tanısı için hızlı ve güvenilir test metotları mevcuttur. Ülkemizde de gerek veteriner araştırma enstitüleri gerekse Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Laboratuvarlarının lüzumu halinde gereken çalışmaları yapabilecek alt yapıları bulunmaktadır.

    TEDAVİ

    Hastalığın tedavisi yoktur ve henüz Avian Influenza’ya karşı aşı üretilememiştir. Araştırmacılar yakın zamanda H5N1 virüsüne karşı aşının denenmesine başlanacağını ayrıca H9N2 virüsüne karşı aşı çalışmalarının devam ettiğini bildirmektedirler.
    İnsanlarda görülen İnfluenza A enfeksiyonlarında (Grip) amantadine, rimantadine, oseltamivir ve zanamivir gibi antiviral ilaçlar tedavide ve korunmada kullanılmaktadır. İnsan influenza virüsüne karşı etkili olduğu gösterilmiş olan bu antiviral ajanlar Kuş Gribi enfeksiyonlarını önlemede de kullanılabilir. Ancak 2004 ve 2005 yıllarında Asya kıtasında görülen H5N1 subtipinin neden olduğu Kuş Gribi enfeksiyonlarında amantadine ve rimantadine kullanılmış fakat etkisiz bulunmuştur. Oseltamivir ve zanamivir ile ilgili yeterli bilgi edinilememiştir. Dolayısıyla günümüzde hastalıktan korunmanın en etkili yolu koruyucu önlemlere azami dikkatle sağlanabilmektedir.

    KORUNMA VE KONTROL

    Kanatlılarda Hastalığın Belirlenmesi Durumunda
    Hastalık tespit edilen çiftliklerin karantinaya alınması ve etkene bir maruziyetin söz konusu olduğu sürülerin itlafı ile standart kontrol metotlarının uygulanması hastalığın yayılmasını engellemek için gereklidir. Ülkemizde bu alandaki hizmetler Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yapılmaktadır.
    Elde edilen bilgiler, hastalığın insanlardaki şeklinin, özellikle hastalığın görüldüğü çiftliklerle alakalı olduğunu gösterdiğinden, tavuk çiftliklerinde çalışanların korunma önlemlerini uygulamaları (eldiven, maske, kişisel hijyen vb.) sağlanmalı, bu kişiler hastalıkla ilgili olarak bilgilendirilmeli ve bilinçlendirilmelidir.
    Ayrıca, etkene bir maruziyetin söz konusu olması halinde, hekime müracat edilerek antiviral ilâçlarla profilaksi yoluna gidilmesi gerekebilir.

    Uluslar Arası Yolcular İçin Tavsiyeler
    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) halihazırda insanlarda da vakaların görüldüğü ülkelerde dahil olmak üzere kümes hayvanlarında Kuş Gribi görülen ülkelere herhangi bir seyahat kısıtlaması önermemektedir. H5N1 virüsü ile ölümlü insan vakalarının görüldüğü ülkeler Vietnam ve Tayland dır. Bu vakalar direk olarak enfekte kuşlarla temas etmişlerdir. Şu ana kadar DSÖ hastalığın insandan insana yayıldığına dair bir bilgiye sahip değildir.

    a. Kuş Gribi Vakalarının Görüldüğü Bölgelere Gitmeden Önce:
    (ı) Temel ilk yardım ve tıbbi ilaçları içeren bir sağlık kiti hazırlanmalı. İçerisinde termometre ve el hijyeninin sağlanması için alkol bazlı el temizleyicileri mutlaka bulundurulmalı,
    (ıı) Grip hastalığı (influenza) konusunda bilgi edinilmeli,
    (ııı) Tüm aşılar tam olarak yapılmalı, (Yurt dışı seyahatlerinden önce yapılması gerekli aşılar, koruyucu ilaçlar, seyahat riskleri ve uyarılar hakkında; GATA K.lığı tarafından aylık olarak yayımlanan “TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni” kitapçığından, Sağlık Bakanlığına bağlı bir kuruluş olan Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğünün resmi web sitesinden (<!-- w --><a class="postlink" href="http://www.hssgm.gov.tr">www.hssgm.gov.tr</a><!-- w -->), Hastalık Kontrol Merkezinin web sitesinden (<!-- w --><a class="postlink" href="http://www.cdc.gov/travel/yellowbook/pdf">www.cdc.gov/travel/yellowbook/pdf</a><!-- w -->) ihtiyaç duyulan bilgilere ulaşılabilmektedir.)
    (ıv) Seyahate çıkmadan 4-6 hafta önce seyahat hizmeti veren bir merkezdeki hekimle görüşüp gerekli bilgi ve ilaçlar öğrenilmeli,
    (v) Sağlık sigortası yaptırılmalı, gerekiyorsa ek poliçe düzenlenmeli,
    (vı) Gidilecek ülkedeki sağlık kuruluşlarının isim ve adresleri seyahatten önce tespit edilmelidir.

    b. Kuş Gribi Vakalarının Görüldüğü Bölgelerde Bulunurken:
    (ı) Canlı hayvan pazarları ve kümes hayvanları çiftliklerinde bulunulmamalı,
    (ıı) El hijyenine dikkat edilmeli, eller sık olarak su ve sabunla yıkanmalı veya alkol bazlı el temizleyicileri kullanılmalı,
    (ııı) Influenza virüsleri ısı ile tahrip olurlar. Virüs 60 derecede 30 dakikada ölür. Önlem olarak, tüketiciler kümes hayvanlarını ve yumurtalarını tüketirken tam olarak pişirildiğine emin olmalıdırlar. Bu nedenle yenilecek gıdaların iyi pişirilip pişirilmediğine dikkat edilmeli,
    (ıv) Eğer solunum şikayetleri veya herhangi bir rahatsızlık belirtileri varsa acilen bir sağlık kuruluşuna baş vurulmalıdır.

    c. Kuş Gribi Vakalarının Görüldüğü Bölgelerden Dönüşte:
    (ı) Sağlık durumu 10 gün süreyle izlenilmeli,
    (ıı) Ateş ve solunum şikayetleri ile seyreden bir hastalığın mevcudiyetinde hemen bir sağlık kuruluşuna baş vurulmalı,
    (ııı) Yakın zaman içerisinde Kuş Gribi görülen bir bölgede seyahat edildiği mutlaka hekime bildirilmelidir.

    d. Sağlık Personelinin Kontrol Tedbirleri:
    (ı) Sağlık personeli bildirilen bölgelerden gelen yolcu ve beraberindeki eşya ve yüklerini kontrol ederken şu önlemleri almalıdır.
    (ıı) Yüksek ateş ve solunum güçlüğü olan yolcuları dikkatle incelemeli, şüpheli gördükleri vakaları kimseyle temas ettirmeden, vakanın tolere edebileceği şekilde maske taktırarak ambulansla sevkini sağlamalıdır.
    (ııı) Vaka yola çıkmadan gönderileceği hastane bilgilendirilmelidir.

    Kişilerin eşya ve yüklerinin muayenesi sırasında sağlık personeli direk temastan kaçınmalı, mutlaka eldiven ve maske giymeli, muayeneden sonra eller kesinlikle sabun ve suyla yıkanmalıdır.

    TAVUK VEBASI İLE İLGİLİ ÜLKEMİZDE YAPILAN UYGULAMALAR

    Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından 07 Ekim 2005 tarihinde Balıkesir Manyas İlçesi Kızıksa Beldesinde kuş gribi vakası tespit edildiği açıklanmıştır. 08 Ekim tarihinde 3 hafta sürecek karantina uygulaması başlatılmıştır. Hastalığın yayılmasını önlemek için tüm kanatlılar itlaf edilecektir. Bu süre içersinde tüm evcil hayvanlar kapalı alanda tutulacak, bölgeye hayvan ve yem giriş çıkışları kontrol altında tutulacaktır.
    Ayrıca, hayvanlarda söz konusu hastalığa karşı mücadele ve alınacak önlemlere ilişkin hususlar, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Yönetmeliği ve bu Yönetmeliğe bağlı olarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yayımlanan Tavuk Vebası Hastalığına (Avian Influenza) Karşı Korunma ve Mücadele Talimatnamesi ile düzenlenmiştir. Söz konusu Talimatnamede, hastalıkla ilgili bilgilerden teşhis yöntemlerine, numune gönderme şekillerinden korunma ve kontrol önlemlerine kadar bütün bilgiler geniş bir şekilde yer almıştır.
    Bunların yanı sıra Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğünce hastalığın görüldüğü ülkelere seyahat edenlere gerekli uyarılar yapılmakta ve bu ülkelerden dönen kişilerin ülkemize girişlerinde avian influenza yönünden muayenelerinin yapılması sağlanmaktadır.
     
  2. kuscu34

    kuscu34 New Member Üye

    paylaşım için teşekkürler.
     
  3. hacibes

    hacibes New Member Üye

    paylasim icin tesekkürler
     
  4. DoganBeq

    DoganBeq Active Member Üye

    paylaşım için tşkler ağey
     
  5. mirocu sercan

    mirocu sercan New Member Üye

    elıne saglık abıcım
     
  6. medilox

    medilox New Member Üye

    İletiyi rapor etAlıntı ile cevaplaRe: Sallabaş (Salmonella ,Dönbaş)
    anderun 28 Mart 2009 11:33

    Dezenfeksiyonda Yeni Teknoloji


    *Etkin Bir Dezenfeksiyon
    *Mükemmel Güvenlik
    *Çevreye Uyumlu
    *Rahat Kullanım

    MEDİLOX,Güvenli,Toksikolmayan,Güçlü,Geniş,Etkili;Dünya literatüründe Süper Okside Su (SUPER OXIDIZED WATER) Olarak Bilinen,Biyosit Ürün Yelpazesinin 3.Nesil;Sterilizasyon Ve Dezenfeksiyon Temsilcisidir.

    Süper okside su,Toksik olmayan,Güçlü,Geniş Etkili Biyosit Bir Özelliğe SahipOlduğundan;M.TUBERCULOSİS,MRSA,E.COLİ,SALMONELLA,HEPATİT B-C,HIV 1,H5N1,SARS,Gibi Virüsler Dahil,Birçok Bakteriyi-Virüsü Hızlı VeGüvenli Bir Şekilde Etkisiz Hale Getirir.Süper Okside Sular,Dünya’da 90’lı Yılların Ortasından İtibaren Yayılmaya Ve Kullanılmaya Başlanmıştır.

    ABD’de FDA Ve EPA ALMANYA’da BAUA Tarafından;Temiz Doğaya İnsanlara-Havanlara-Bitkilere Zarar Vermeyen;Tek Kullanımlık GIDA-SANAYİ-MEDİKAL-ZİRAAT-VETERİNERLİK ve HERTÜRLÜ GENEL ALANLARDA,Zararlı Mikroorganizmalarla Etkin-Güvenli Mücadelede Yüksek Düzeyli Bir STERİLİZOSYON Ve DEZENFEKSİYON Mamülü Olarak Onay Almiştır.

    Ülkemizde Sağlık Bakanlığı’nın,15.11.2007 Tarih 35458 Sayılı İzni ile GMP Kuralları ile Üretim İzni Almıştır.

    MEDILOX,Bu yelpazede 3.JENERASYON Olarak Çalışmalarını Genişletmiş; KULLANICIYA DOST,SU KADAR DOGAL VE GÜVENLİ Bir ürün Olarak Ortaya Çıkmıştır.

    MEDILOX,Toksik-Kimyasal bazda En Güçlü Dezenfeksiyon Maddelerinden Biri Olan GLUTAR ALDEHİT’den Bile DAHA HIZLI VE GÜÇLÜ BİR ETKİ’ye Sahip Olduğunun Yanı sıra,SU KADAR GÜVENLİ Olduğu İçin RAKİPSİZ VE EŞSİZ Bir Özellik Kazanmaktadır.
    <!-- m --><a class="postlink" href="http://site.mynet.com/medilox/medilox/index.htm">http://site.mynet.com/medilox/medilox/index.htm</a><!-- m -->

    Kanatlılarda Medilox


    --------------------------------------------------------------------------------

    Bulaşıcı hastalıkların önüne geçmekte zorlanıyormusunuz? Artık böyle bir derdiniz olmayacak!










    ***Normal dezenfektanları uygularken kuşlarınızı ayrı bir bölmeye almanız gerekir, bunun nedeni piyasadaki dezenfektanların kimyasal içermesi ve kullanıldıktan bir süre sonra amonyak patlamasına neden olmalarıdır. Medilox kullandığınızda böyle bir sorun ile karşılaşmazsınız. Medilox kimyasal içermez, evcil dostunuza hiçbir zarar vermez. Medilox'u uygularken kuşlarınızı ayrı bir bölmeye almanıza gereke yoktur.

    ***Normal dezenfektanlar kullanıldığında bakteri ve virüslere olan etkisi anlıktır, uygulandığı alanda bulunan bakterilere etki eder. Medilox kullanıldığı andan itibaren minimum 72 saat boyunca herhangi bir bakteri temasına karşı savaşır. Böylece Salmanızdaki başka bir kuşunuzda hastalık bulunsa dahi diğer kuşlarınıza geçmesi önlenmiş olur.

    ***Piyasadaki birçok dezenfektan SALMONELLA, H5N1(Kuş Gribi) ve NEWCASTLE gibi güçlü virüsler üzerinde etkisizdir. Medilox ile yapılan klinik çalışmalarda bu virüslerin 30 saniye ile 5 dakika arasında tamamen etkisiz kaldıkları tespit edilmiştir.

    ***Dezenfektanları evcillerinizin üzerine uygulamanız kesinlikle önerilmez. Fakat Medilox açık yaraların üzerine dahi uygulandığında etkilidir ve hiçbir yan etkisi yoktur.

    ***Genel temizliğinizi yaptığınızda kafeslerinize ve aksesuarlarına Melilox püskürtün, kurulamayın veya durulamayın.

    ***Evcilinizde herhangi bir mantar oluşmuş ise Medilox'u direk bu bölgeye uygulayın. Bu işlemi hastalık geçene kadar günde 2 defa uygulayın. Hasta evcilinizin bulunduğu kafese kuru yer kalmayacak şekilde Medilox püskürtün.

    ***Sürekli kuş giriş çıkışı olan büyük salmalarda, kümeslerde ve benzeri toplu hayvan bakımı yapılan ortamlarda bulaşıcı hastalıkların bulunma riski çok fazladır. Bu tip salmalarınıza(kümes vb.) düzenli olarak Medilox uygulayın hastalık oranlarının %95 azaldığını göreceksiniz.

    *** Medilox papağan, kanarya, doğa kuşları, güvercin, tavuk ve benzeri kafes ve kümes kuşları üzerinde defalarca test edilmiş ve %98 gibi hiçbir ürünün ulaşamadığı başarı yüzdesi elde etmiştir.

    ***Medilox Çeşitli Tıp Fakültelerinde Ameliyat Aletlerinde kullanılacak kadar hassa ve güvenilir olduğunu ispatlamış. Sadece bu alanda çalışma duvarlarını yıkıp siz değerli hayvan severlerin hizmetine sunulmuştur.

    *** Günümüzde Medilox tavuk çiftlikleri, mandara ve birçok üretim hanelerin vazgeçilmezi haline gelmiştir.
     

Sayfayı Paylaş