KIRMIZI YANAKLI SU KAPLUMBAĞASI (Red Eard Slider)

Konusu 'Akvaryum Ve Deniz Canlıları' forumundadır ve DoganBeq tarafından 18 Şubat 2013 başlatılmıştır.

  1. DoganBeq

    DoganBeq Active Member Üye

    Her ne kadar ülkemizde Singapur kaplumbağası olarak bilinse de ana vatanları Kuzey Amerika’nın güney bölgeleri olan, Florida, Meksika’dır. Dünyada geniş bir alana yayılmışlardır.Kafalarının yan kısmında kırmızı, turuncu renkte şeritler vardır. Sarı şeritler varsa yine aynı familyadan olan Trachemys Scripta Scripta cinsi kaplumbağadır. Bakımları aynıdır. Kırmızı yanaklı su kaplumbağası 1,5 kg’lık bir ağırlığa ve 28cm’e kadar bir uzunluğa ulaşırlar.

    Sağlıklı bir ‘kırmızı yanaklı’ kaplumbağa akvaryumda beslendiğinde 30 yıl yaşayabilir. Bu sürede yavaşça büyürler yaşamının ilk yılında 5-7 cm büyür .İkinci yılında ise 7-11cm bir uzunluğa ulaşır. Üç yaşa gelince erkek 8-12cm, dişi ise 9-15cm büyüklükte olur. Dördüncü yılında ise erkek 10-14cm, dişi ise 13-18cm uzunluğa ulaşır. Beş yaşında bir erkek kaplumbağa 13cm, dişi ise 17cm büyüklüktedir. Büyüme hızı doğru bakıma ve beslenmeye bağlıdır. Kaplumbağalarımızı ne kadar iyi beslersek bir o kadar sağlıklı olur ve hızlı büyürler.


    Semiakuatik kaplumbağa türleri daha düşük ısı aralığını tercih ederler.Kaplumbağaların çoğu güneşlenerek ısınmak isterler .Ortamlarında derece bulundurmak faydalıdır.Kaplumbağalar düşük ısı ortamlarında hareketsizleşirler kaplumbağaların vücut ısısında düşüş ve yükselmeler sindirim,antikor üretimi ve antibiyotiklerin vücutta dağılımı ve klerensini ayarlamada gereklidir.Kaplumbağalar içine gömülebilecek miktarda suya ihtiyaç duymaktadırlar.Bu suyun içinde beslenme,üreme ve sosyal ilişkiler kurarlar.Suyun ph ve tuz oranı düşünülmelidir.Kaplumbağalar susuz alanda kaldıklarında deri ile su kaybederler.Kaplumbağaların yaşadıkları ortamın nemi %35 den az olursa deride kuruma ve soyulma,nem %75 den fazla olursa mantar ve bakteriyel hastalıklar meydana gelir.Kaplumbağaların çoğu sürekli su varlığında yaşayabilirler fakat zaman zaman su dışında tırmanıp gezebilecekleri egzersiz yapabilecekleri yerlere ihtiyaç duyarlar.Böyle alanların bulunmadığı barınaklarda yorgunluktan ölen kaplumbağalara raslanılmaktadır.Kaplumbağa besleme barınakları toksik olmayan,aşınmayan ve dezenfekte edilebilir özellikte olmalıdır.Kaplumbağaların barınma alanlarına küçük taş parçaları konulmaması gerekmektedir bunları yutabilir ve rahatsızlanabilirler.Kaplumbağalar klorlanmış suyu tolere edebilirler yalnız geçici göz irkiltisi meydana gelebilir.

    Su kaplumbağalarının ayrı beslenme tankında beslenmesi yaşadığı ortamın gıda artıklarıyla kirlenmemesini sağlar beslenmede gıdadaki beslenmede karnivor reptillerde %18-20 ,herbirvor reptillerde % 11-12 olmalıdır.Aminoasit ihtiyacı memelilerde olduğu gibidir,reptillerde ayrıca gıdaya histidin de katılmalıdır.Kaplumbağalar dogal yaşamlarında yemeye alışkın oldukları gıdaları tercih ederler.Kaplumbağalar kırmızı ve sarı renkli gıdaları tercih ederler Gıda olarak canlı gıdalardan kaplumbağınıza parazit bulaşabilir.

    Tatlı su kaplumbağaları esas olarak hayvansal gıda tüketirler bazen bitkisel gıda da tüketirler Kaplumbağalar için üretilmiş hazır gıdalar da vardır.
    Ticari hazır gıdalar %30-50 protein içerirler.Omnivor olan türler proteinin yanında meyve ve sebze de yerler Omnivor ve karnivor kaplumbağalar için örnek bir diyette ,su 272g,jelatin34g,mısır yağı 11g,ıspanak23g,pişmiş tatlı patates 23g,vitamin/mineral5g,kaplumbağa peleti 50g, ve 1 gram gıda için 50 ünite E vitamini bulunmalıdır.Bu karışımda %47 protein,%14 yağ,%1.5 kalsiyum,%0.55 fosfor ve 1 kg gıdada 10.000 iü A vitamini ,1000iü D3 vitamini ,279 iü E vitamini ve herbirvor kertenkeleler gibi sağlıklı bağırsak fizyolojisi için bitki tüketmelidir.Bitki lifinin mikrobiyel fermastasyonu kaplumbağaya önemli besin sağlar.Pelet le beslenen küçük kaplumbağalar da bitki liflerini sindirebilirler.Küçük kaplumbağalar daha sık beslenmelidirler.Büyük kaplumbağalar pelet yem ve alfa otu yerler.Bunların gıdalarına brokoli,yeşil fasülye,lahana ve havuç eklenebilir.Gıdalarına meyve ve sebze eklenenlere ayrıca vitamin/mineral verilmesine gerek yoktur.Kaplumbağalara balık yanında köpek veya kedi maması verilebilir.Esas olarak balıktan yapılmış kedi maması da kaplumbağa için iyi seçimdir.Kaplumbağaların barınakların da kalsiyum ve mineral içeren taşların bulundurulması yararlı olur.Kaplumbağalara verilecek sıvı miktarı vücut ağırlığının %2-3 ‘ünü geçmemelidir.Yemek yemeyen kaplumbağalarda özel yaş konserveler verilmektedir,Bu tür yaş konservelerde amino asitler ,mineraller,kolay sindirilebilir gıdalar ve %8.5 protein vardır .

    Zorla besleme için kaplumbağanın ağzı forsepsle zorla açılır kara kaplumbağalarında ağzının parmaklarla açılması olasıdır. Su kaplumbağalarının çoğunda ağız zorla açılabilir fakat sinirli türler bu işlem sırasında ısırabilirler.Kaplumbağalar kabuklarından tutulmalıdır .Bir çok kaplumbağa türü ağresif ısırabilir.Kaplumbağaların başı mandibula gerisinden boyun ileri uzatılarak tutulur.Bu şekilde kaplumbalarda baş ve boynun muaynesi ,besleme ,ilaç ve sıvı uygulamaları yapılabilir.Muayne edilebilmeleri ve gerekli uygulamaların yapılabilmesi için büyük kaplumbağalar da sakinleştirici ilaçlar kullanılmalıdır,daha küçük kaplumbağaların önce üzerine ağ sonra başı örtülür,ağızlarına bant yapıştırılır. Büyük kaplumbağaları tutmak için birden fazla insana ihtiyaç vardır.
    Kaplumbağalar da cinsiyet tayini için erkek kaplumbağalarda penis klokanın digital palpasyonu ile belirlenir. Erkek kaplumbağaların kuyruğu dişiden daha uzundur .İris erkekte kırmızı ,dişde kahverengidir.Semiakuatik türlerde erkeğin pençeleri daha küçük ve uzundur.Erkeklerde arka bacaklarda mahmuz vardır
    Kaplumbağada kabuğun şekli erkeklerde arka bacaklarda mahmuz vardır. Kabuğun şekli erkeklerde konkav,dişilerde yassıdır.
    Kaplumbağaların ele alınıp ağırlığı kontrol edilir, daha sonra tartılır. Ağırlığı azalmış kaplumbağaların proğnozu iyi değildir ve hastalığın kronik olduğu düşünülür.Daha sonra baş,göz ve deri renk ,parlaklık,lezyon ve şişlik açısından incelenir.Çok genç olan veya normalde yumuşak kabuklu olanlar hariç kaplumbağaların kabuğu sert olmalıdır.Karın bölgesi şişlik ve ağrı yönünden palpe edilmesi gerekmektedir.Radyografide ürolit ,bağırsak tıkanmaları ,reptilin kemik gelişimi ve sağlığı ,kloakada yumurta ve yabancı cisim ve akciğerlerin durumu hakkında bilgi edinilir.

    Kaplumbağalarda mikrotüpler kullanılarak kan hücreleri sayımı , BUN,AST;LDH;KREATİNİN ;TOTAL PROTEİN;GLİKOZ VE ÜRİK ASİT düzeyleri belirlenir.Ağızdan veya yaralardan svap alınarak bakteriyolojik ve mikolojik kontroller yapılır.Dışkıda regurgitasyonla çıkarılan içerikten ve ağız içinden alınan materyallerle bağırsak ve akciğerlere yerleşik parazitlerin yumurta veya larvalarına rastlanabilir.Kandan yapılan sürme preperatlarda kan parazitleri veya larvaları aranır.Kış uykusu esnasında vücut savunma sistemi hastalıklarla mücadele edebilecek güçte değildir.Hasta olanlar veya hastalıktan yeni kurtulmuş olanlarla hastalanma riski yüksek olanların kış uykusuna yatırılmaları uygun değildir.Hasta kaplumbağalar halsizdirler bu nedenle akvaryumda su yüzeyinin üzerinde dinlenme için kullanabilecekleri yüksek bir kısım bulunması gerekmektedir.Hastalık durumlarında akvaryumdaki suyun sık değiştirilmesi faydalıdır.

    Kaplumbağalarda protein yetersizliklerinde ağırlık kaybı ,kas zayıflaması,sekonder enfeksiyonlara karşı duyarlılık ,üreme yetersizliği ve yaraların iyileşmesinde gecikmeler görülebilmektedir.Yeterli su bulamayan reptillerde kanda ürik asit düzeyi yükselmektedir.Semiakuatik ve kara kaplumbağalarındadüşük çevre nemine bağlı olarak göz lezyonları gelişebilmektedir.İnsekt ,balık ve ölü hayvan yiyen karnivor kaplumbağalarda kalsiyum :fosfor oranı 1:44 dür.Bu oran kaplumbağa sahibinin gıdayı ayıklayarak ve pişirerek vermesi durumunda fosfor lehine daha da bozulur.Kaplumbağalarda bu oranın bozulması durumunda patolojik kırıklar,kemik deformasyonları görülebilmektedir.Sağaltımda dietteki calsiyum:fosfor oranının düzeltilmesi için kaplumbağalara veteriner özel katkılar verilebilir.İleri olğularda kaplumbağalara calsiyumun enjeksiyon şeklinde tedaviye başlanması uygun olur daha sonrasında veteriner egzotik destek tedavileri uygulanmalıdır.

    A-vitaminosis eksikliği özellikle a vitamini eksik gıdalarla beslenen kaplumbağalarda görülmektedir. Barınakta beslenen ve kara kaplumbağalarında sıkça görülmektedir.Eksikliklerinde palpebral ödem,kronik solunum sistemi ve böbrek hastalıkları görülmektedir.Koyu göz yaşı akıntısı ve gözlerde kapanma meydana gelmektedir.Göz solunum sistemi ve deride sekonder enfeksiyon ortaya çıkmaktadır.Şiddetli olgularda a vitamini 3 gün arayla 2 haftada bir enjeksiyon şeklinde uygulanmalıdır.Kaplumbağaların kış uykusuna yatmada önce 6 hafta önce gıdalarındaki a vitamini miktarını artırmakta fayda vardır.C vitamini eksiklikleri de ağız içinde stomatitis gelişir.K vitamini eksikliklerinde diş eti kanamaları görülebilmekte tedavi kas içi ilaçlarla yapılmaktadır.Demir ve bakır yetmezliği kaplumbağalarda anemiye (kansızlığa )neden olmaktadır.bakteri,septisemi,
     
  2. guvercinurfa

    guvercinurfa Well-Known Member Yönetim Üyesi

    bilgiler için teşekkürler
     
  3. urfalıserhat63

    urfalıserhat63 Active Member Üye

    bilgiler için teşekkürler
     

Sayfayı Paylaş