KAZ YUMURTALARININ KULUÇKASI

Konusu 'Diğer Doğa kuşları' forumundadır ve guvercinurfa tarafından 27 Şubat 2011 başlatılmıştır.

  1. guvercinurfa

    guvercinurfa Well-Known Member Yönetim Üyesi

    Tavuk yumurtalarına göre kaz yumurtalarının daha uzun bir kuluçka süresine ihtiyaçları vardır. Kuluçka süresi ortalama olarak 29-31gün arasında değişmektedir. Hafif cüsseli Çin kazının 28-30 gün, ağır cüsseli Emden ve Toulouse kazının 33-35 gün arasında değişen kuluçka süreleri vardır (Hamre 1980, Ensminger 1992, Feltwell 1992).
    Kaz yumurtalarının kuluçkası diğer kanatlı türlerinden bazı farklılıklar gösterir. Bu konu bir başka seminerin konusu olarak ele alınmıştır.
    “Kazlarda dölverimi ve kuluçka randımanı” semineri
    5. KAZ CİVCİVLERİNİN VE PALAZLARININ BAKIMI
    5.1. Civcivler
    Kaz civcivlerinin bakımı için özel bir ana makinasına veya ısıtma alanına gerek yoktur. Herhangi bir yer, eğer kuruysa iyi bir aydınlatma ve havalandırma uygulanarak küçük bir sürü için yetiştirme alanı olarak kullanılabilir. İlk günlerde yetiştirme alanı olarak kullanılan yerlerden köpek, kedi ve ratlar uzak tutulmalıdır. Ayrıca ana makinesi olarak kullanılan yer temiz ve kuru olmalıdır. Mümkünse altlık günlük değiştirilmelidir (Ensminger 1992, Nowland 1997).
    Kaz civcivlerinin bulunduğu yerin taban seviyesindeki ısı 85-90 °F olmalıdır. Civcivler büyüdükçe ısı 70 °F’ye inene kadar her hafta 5-10 °F azaltılır. Kaz civcivlerinin davranışları da diğer kanatlı civcivlerinde olduğu bulundukları yerin ısı konusunda bir fikir verir. Bulundukları yer soğuksa ısı kaynağının altında birbirlerine sokulurlar ya da fazla sıcaksa ısı kaynağından uzakta toplanırlar. Yüksek ısı daha yavaş tüylenme ve geç büyümeye neden olur (Hamre 1980, Graves 1985, Geiger ve Biellier 1993).
    Kaz civcivlerine başlangıçta gerekli olan ısı tavuk civcivlerinden daha azdır ve daha erken yaşlarda ısı uygulamasından vazgeçilebilir. Ana makinesinde uygulanan işlemler tavuk civcivlerinde uygulananlarla aynıdır. İki haftalık yaştaki kaz civcivleri ılık havalarda açık havaya çıkarılabilirler. Bu arada hayvanlara yağmur yağdığı zaman saklanabilmeleri yada kümese dönmeleri öğretilene kadar dikkat etmek gereklidir. Kazların üşümelerini önlemek için barınaklar kuru tutulmalıdır. Üşümeleri halinde hayvanlarda kümeleşme görülür ve bu durum boğulmalara neden olabilir. Ayrıca civcivler kısmen tüyleninceye kadar ıslak şartlara adapte olamadıkları için 2 haftalık yaşa kadar yüzmelerine fırsat verilmemelidir. Üç günlük yaştan sonra civcivler otlamaya alıştırılmalıdır (Parkhurst ve Mountney 1987, Ensminger 1992, Nowland 1997).
    Kaz civcivleri dışarı çıktıklarında yetişkin kazlarda uzaklaştırılmaları tercih edilir. Civcivler yumurtadan çıktıktan sonra Moskova ördekleri ya da gurk tavuklar tarafından büyütülebilir. Bu durumda bir tavuk 4-6 kaz civcivine kadar bakabilir. Ilık havalarda tavuklar sadece 10-14 gün için kaz civcivlerine annelik ederler (Ensminger 1992, Nowland 1997).
    Yetiştirme periyodu boyunca 100 kaz palazı için 40 m2’lik iyi bir mera alanı yeterlidir. Bu dönemde bol gölgelik ve yeterli miktarda temiz içme suyu sağlanmalıdır. Tablo 2’de yaşa bağlı olarak her m2’ye barındırılacak palaz sayısı gösterilmektedir (Nowland 1997).
    Tablo 2. Çeşitli yaştaki kazlara düşen yer alanı
    Yaş m2 ye düşen kaz sayısı
    1-2 haftalık 10.0
    3-4 haftalık 5.0
    5-6 haftalık 2.5
    Yetişkin 1.0
    5.2. Palazlar
    Kaz palazları için barınakların temiz olması çok önemlidir. Barınak olarak kullanılacak yerin tavanı, duvarları ve tabanı iyice yıkanmalı ve dezenfekte edilmelidir. Kaz palazları için kullanılacak yapı önceden bir tavuk barınağı olarak kullanılmış ise temizleme ve dezenfeksiyondan sonra 1 ay süreyle havalandırılmalıdır. Dezenfektanların kullanım şekillerine dikkat edilmeli, herhangi bir kimyasal kalıntının kaz palazlarını etkilemesine izin verilmemelidir (Graves 1985).
    Yabani kuşların içeri girişini ve dolayısıyla hastalık etkenlerini getirmelerini engellemek amacıyla barınakların pencereleri tel örgü ile kaplanmalı, sıçanların ve gelinciklerin girmesini önlemek amacıyla duvar ve tahta döşemedeki delikler ve çatlaklar kapatılmalı, kediler ve köpeklerin girişini önlemek için kapılar kapalı tutulmalıdır (Graves 1985).
    Kaz palazlarının büyümesi dikkate alınarak barınak içerisinde onlara yeterli alan sağlanmalıdır. Palazlar 4-6 haftalık olduklarında meraya çıkabilirler. Kazlar soğuk havalarda kapalı yerde barındırılacaksa, kesinlikle büyüme nedeniyle oluşacak sıkışıklığın önüne geçilmeli, ilave alanlar hazırlanmalıdır (Hamre 1980, Graves 1985, Ensminger 1992).
    5.3. Genç Kazlar
    “Genç besi kazı”, terimiyle hayatını kapalı bir yerde geçiren ve burada yüklü bir protein ve enerji rasyonu ile beslenen genç kazlar ifade edilmektedir. Bu besi süresi çok kısa olmakla birlikte yaklaşık olarak 14 hafta kadar sürmektedir. Ticari işletmeler tarafından bu şekilde büyütülen kaz palazları 14 hafta içerisinde 6 kg ağırlığa ulaşabilirler ve genç besi kazları merada büyüyenlere göre daha şişman görünürler. Ancak kısa bir sürede sağlanan bu yüksek ağırlık kazancı her bir kaz palazının 25 kg konsantre yem yemesi ile sağlanmaktadır. On haftalık yaşa kadar haftalık ağırlık kazancı yaklaşık olarak 450 gramdır. Bu hızlı büyüme daha sonraki haftalarda önemli ölçüde azalır. Tablo 3’de 16 haftalık yaşa kadar ad libitum beslenen kazların hedeflenen canlı ağırlıkları verilmiştir (Graves 1985, Nowland 1997).
    Tablo 3. Kazlarda yaşa göre beklenen canlı ağırlıklar.
    Yaş (hafta) 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16
    Canlı ağ. kg) 0.3 0.7 0.9 1.6 1.9 2.6 3.2 3.7 4.1 4.5 4.7 5.2 5.4 5.8 5.9 6.3
    6. DAMIZLIK KAZLARIN BAKIMI VE BESLENMESİ
    Kazların yumurta verimi Ocak-Şubat ayında başlar ve Haziran-Temmuz aylarına kadar sürer. Bu periyot ırklara göre değişmekle birlikte yaklaşık 130 gün sürer. Daha erken yumurta üretimini uyarmak için, yumurta sezonundan önce kazların barındıkları yerde her gün 14 ile 16 saat aydınlatma yapılabilir (Anonim 1997, Gleaves 1997).
    Zannedildiğinin aksine damızlık kazların çiftleşmesinin sağlanması ve döllü yumurta elde edilebilmesi için bir havuz veya su birikintisine ihtiyaç yoktur. Kazlar kuru zeminde de çok iyi çiftleşmektedirler (Graves 1985). Bununla birlikte havuzda çiftleşen bazı ağır kaz ırklarının yumurtalarındaki fertilite daha iyidir (Nowland 1997).
    Bir dönüm merada, meranın kalitesine ve kazların büyüklüğüne bağlı olarak 20 ila 40 damızlık kaz beslenebilmektedir. Kazların otlama alanının etrafı yaklaşık 90 cm yüksekliğinde tel çitle örülmesi tercih edilmektedir. Ayrıca kullanılan mera sahasında kazlar için zararlı olabilecek herhangi bir kimyasal madde kullanılmadığından emin olunmalıdır (Ensminger 1992).
    Kazlar kışa girene kadar merada tutulabilir. Yumurta üretimi başlayınca uygun bir besleme programı takip edilmelidir. Bu periyot esnasında iyi kalitede bir kaba yem kombinasyonu ve ticari kaz geliştirme yemi (pelet yem şeklinde) çok uygundur. Çevre ısısı ve kaba yem kalitesine bağlı olarak günlük, toplam 115 ile 225 g arasında pelet yem verilebilir. Pelet yem, yumurta oluşumu ve yumurtadan çıkış için ihtiyaç duyulan tüm besinleri içermelidir. Ticari kaz yeminin bulunamaması halinde tavuk yemleri de kullanılabilir. Çünkü bunlar iyi bir kaz yemine yakın kompozisyondadır. Yaklaşık olarak, yumurta üretiminden 2 ay önce, kazlar uygun bir geliştirme yemi verilmeye başlanılmalıdır. Bu yem tek başına dengeli bir pelet yem olabileceği gibi, herhangi bir katkı maddesi içermeyen dengeli bir yem ile tane yemlerin yarı yarıya karışımı şeklinde bir yem de olabilir. Fakat ne kullanılırsa kullanılsın, %15.4 ile 18 arasında bir ham protein sağlamalıdır ve bu iyi bir yumurta üretimi için gereklidir (Anonim 1997, Nowland 1997).
    Yemde kalsiyum eksikliği ihtimaline karşı, istiridye kabuğu gibi kalsiyum kaynağı kullanılabilir. Yumurta verimine başlamadan önceki 8 haftadan itibaren ise iri partiküllü grit veya istiridye kabuğu uygun şekilde verilmelidir (Anonim 1997).
    Verimin hangi döneminde olursa olsun damızlık kazlara vitamin ve mineral takviyesi yapmakla kuluçka randımanı artırılabilir. Kuluçka veriminin düşmemesi için rasyonun ham selüloz düzeyi de % 10’u geçmemelidir. Körpe yeşil yemler ve hayvansal protein kaynakları kuluçka randımanını artırmaktadır. Damızlık kazlara mısır yedirilmesi pek tavsiye edilmez. Çünkü fazla verilirse hayvanlarda yağlanmaya bağlı alarak döl ve yumurta verimi düşebilir (Coşkun ve ark. 1997).
    7. CİNSİYET TAYİNİ
    Kazlar hakkında genellikle sorulan sorulardan birisi de erkek ve dişinin nasıl ayırt edildiğidir. Cinsiyet tayininde uygulanan en emin yöntem cinsiyet organlarının muayene edilmesidir. Bu uygulamada yeterli tecrübe kazanıldığında çok başarılı sonuçlar alınabilir (Gleaves 1997).
    Günlük kaz civcivlerinin cinsiyeti, tavuk civcivleri için kullanılan tekniğe benzer bir yolla kloakanın muayenesi ile belirlenebilir. Tecrübesiz bir kişinin cinsiyet tayini sırasında civcivlerin cinsel organlarına zarar verme ihtimali oldukça yüksektir. Bu nedenle bir günlük kaz civcivlerinin cinsiyet tayini, eğitimli ve tecrübeli kişiler tarafından yapılmalıdır. Ergin kazlarda kloaka muayenesi ile cinsiyet tayini kaz palazlarına göre daha rahat yapılmaktadır (Nowland 1997).
    Kazlarda “kloaka muayenesi” ile cinsiyet tayini;
    1- Kazlar kanat ve ayakları yakalanarak yukarı kaldırılır,
    2- Diz üzerine yada bir masanın üzerine uzatılır, kuyruk kişiden uzaklaştırılır,
    3- Daha sonra işaret parmağı yaklaşık 1.25-2.5 cm kadar kloakadan içeri sokulur,
    4- Kapalı olan yeri açmak ve sfinkter kaslarını gevşetmek için birkaç dairesel hareket yapılır, (Bazen bu işi başarmaya yardımcı olması için işaret parmağına bir miktar vazelin sürülür)
    5- Bundan sonra işaret parmağı ile, cinsiyet organını tersine döndürmek için direkt olarak deliğin yan tarafına ve aşağı tarafına baskı yapılır ve bu şekilde cinsiyet organları meydana çıkarılır, fakat bu arada sert hareket yapılmamalıdır,
    6- Eğer kaz palazı erkek kaz ise penis kloakadan ters dönerek dışarıya çıkar,
    7- Kaz palazı dişi ise genital organının yüksekliği dikkat çeker (Hamre 1980, Ensminger 1992, Mercia 1995, Nowland 1997, Gleaves 1997).
    Deneyimsiz bir cinsiyet tayin uzmanı, erkeklik organı dışarı çıkmayan hayvanı kolayca dişi diye tanımlayabilir. Bunu belirlemenin tek yolu, dişi genital organının derinliğinin tam olarak belirlenmesidir. Aksi halde bir dişi kazın erkek kaz diye tanımlanması da mümkündür (Hamre 1980, Feltwell 1992, Gleaves 1997, Nowland 1997).
    Spiral şekilde ve beyaz olan penis, tam gelişmemiş hayvanlarda 1 cm iken, yetişkin erkeklerde 4cm’ye kadar çıkabilir. Erkeklerde deliğin bulunduğu yerin iç kısmının rengi pembedir ve yüzeyi düzdür (Parkhurst ve Mountney 1987, Nowland 1997).
    Daha az yanılgıyla yetişkin kazlarda hayvanların davranışlarına bakılarak cinsiyet tayini yapılabilir. Bu amaçla sürü birkaç gün süreyle dikkatli bir şekilde gözlenmeli ve erkeklerle dişiler arasındaki farklar tespit edilmelidir. Görülen başlıca farklılıklar tablo 4’de gösterildiği gibi özetlenebilir.
    Tablo 4. Erkek ve dişi kazların bazı davranış farklılıkları (Nowland 1997)
    Erkek kaz Dişi kaz
    1- Yüksek ince bir ses
    2- Biraz büyük bir vücut
    3- Biraz uzun bir boyun
    4- Daha büyük bir baş
    5- Çin kaz ırklarında gaganın dip kısmının üzerinde topuz
    6- Sürüye yaklaşıldığında kaçarlar 1- Kısık kaba bir ötüş
    2- Yumuşak karın
    3- Yumurta veren kazlarda geniş pelvis kemikleri
    8. ERGİN KAZLARIN İŞARETLENMESİ
    Cinsiyetlerine ve ırklarına göre kazlar; kanat numarası, ayak perdelerine zımba veya ayak perdelerini kesme ve bacak bantları ile işaretlenirler.
    Yaşlandıkça kazların birbirlerinden ayırt edilmeleri zorlaşır, ayaklarındaki zımba deliği de kapanmaya başlar. Bu nedenle kazların başparmaklarına yarık açarak işaretlenmesi daha kalıcı bir yoldur. Başparmağı yarma işlemi, ayak düz ve temiz bir yüzeye yerleştirilerek ve ayak perdesinin keskin bir bıçak ya da skalpel yardımıyla V şeklinde küçük bir parçanın kesilip alınması ile gerçekleştirilir.
    Kanat numaralama işlemi de kazlarda yaygın şekilde kullanılan işaretleme şeklidir. Kanat numaralama uygulamasındaki en önemli sorun, aranılan hayvanı bulmak için bazen bütün hayvanların tek tek elden geçirilmesidir (Nowland 1997).
    9. KAZLARIN KESİLMESİ
    9.1. Kesim
    Kazlar mümkün olduğu kadar çabuk ve uygun şekilde kesilmelidir. İlk olarak keskin bir bıçakla vena jugularis kesilir ve baş vücuttan ayrılır. Kazların idaresinde zorluklar yaşanıyorsa, kesmeden önce kafatasına vurularak hayvan sersemletilebilir (Feltwell 1992, Nowland 1997). Kesimden önce kazlar, 12-18 saat kadar aç bırakılmalı ve sadece su verilmelidir. Bu uygulama, kanamayı ve temizlemeyi kolaylaştırır ve kaliteli karkas elde edilmesini sağlar (Gleaves 1997, Nowland 1997).
    9.2. Temizleme ve tüylerin yolunması
    9.2.1. Kuru yolma
    Kesilen kazlar karkas olarak satılacaksa tüylerin kuru olarak yolunması daha uygundur, kısacası kuru yolma metoduyla daha güzel karkas elde edilir. Bununla birlikte kuru yolma işleminin oldukça yavaş ve zahmetli olduğu hesaba katılmalıdır. Kuru yolma metodundaki en büyük tehlike derinin yırtılmasıdır ve dikkat edilmelidir. Kazların tüylerinin kuru olarak yolunması aynı zamanda iyi kaliteli tüy elde edilmesini de sağlar. (Nowland 1997, Gleaves 1997).
    9.2.2. Islak yolma
    Sıcak suya daldırma yönteminde tüyler daha çok zarar görür. Ancak kuru yolma metodunun hem daha pahalı hem de zaman alıcı bir uygulama olması nedeniyle tercih edilmektedir. Sıcak suya kazın kesilmiş vücudunun daldırılmasıyla tüyler kuru metottan çok daha kolay şekilde uzaklaştırılmaktadır. Vücudun çok sıcak suya ya da uzun süre sıcak suya daldırılması karkasta istenmeyen görünüş veya haşlanmaya neden olabileceğinden dikkat edilmelidir. Tüy yolma işlemi sırasında ilk olarak kanat ve kuyruk tüyleri çekilir, daha sonra diğer tüyler ovarak uzaklaştırılır. Değersiz tüyler keskin olamayan bir bıçak yardımıyla da kaldırılabilir (Nowland 1997, Gleaves 1997).
    Sıcak suya daldırdıktan sonra sıcak balmumunun kullanılması oldukça yaygın olarak kullanılan bir metottur. Bu uygulama için sırasıyla aşağıdaki işlemler uygulanır.
    1. Kaz kesilir ve kanı akıtılır.
    2. Kesilen kazı ıslatmak için kullanılacak olan daldırma kabı yeterli büyüklükte olmalıdır. Daldırma işleminde kaz, bir elle gagadan diğer elle ayaklardan tutulur ve suya daldırılır. Tüylerin daha az olduğu sırt kısımlarında suda tutma süresi biraz daha kısa olabilirken, yoğun tüylerin olduğu diğer kısımlarda süre uzatılmalıdır.
    3. Kaz tüylerinin kaba yolumu için sıcak suya daldırma yada hafif sıcak suya daldırma yeterlidir. Kazlar 54.5-65.5 °C deki suda 1-3 dakika tutularak çıkarılır. Daha yüksek ısılarda sıcak suya daldırma süresi daha kısa uygulanabilir. Tüylerin ıslanmasını hızlandırmak için suya biraz deterjan katılabilir.
    4. Sıcak suya daldırmada suyun tüm tüyleri etkilediğinden emin olunmalıdır. Bunu anlamak için vücudun bazı bölümlerinden birkaç tüy kopartılabilir.
    5. Sıcak suya daldırmadan sonra tüylerdeki su derhal uzaklaştırılmalıdır. Kısa bir süre için kurutma uygundur.
    6. Daha sonra karkas 2.5-5.0 cm kalınlığındaki eritilmiş balmumuna daldırılır. Mum ve altındaki su karkası örtecek kadar derin olmalı, suyun ısısı 60-65 °C arasında tutulmalıdır. Daldırma işlemi 3. Maddede belirtildiği gibi uygulanır.
    7. Eritilmiş balmumundan çıkarılan karkas buzlu suya daldırılır, daha sonra tekrar muma daldırılır. Birinci muma daldırma mumun tüylere penetrasyonu için gereklidir. İkincisi ise mum tabakasının inceltilmesini sağlar.
    8. Eritilmiş balmumundan çıkarılan kaz ikinci defa buzlu suya daldırılır ve hızlıca yarı katı muma alınır. Muma konmadan önce kazın üzerindeki su uzaklaştırılır. Mumun daha yumuşak olması halinde suyun uzaklaştırılması daha kolaydır.
    9. Mumun elle uzaklaştırılması sonucu mumla birlikte tüm tüyler de yolunmuş olur.
    10. Son olarak mumun içerisindeki artıkları uzaklaştırmak için mum iyice karıştırılır ve artıkların çökmesi sağlanır. Katılaşan mum toplanır ve geriye kirli atık kısım kalır.
    Tüy yolmak için önerilen balmumu karışımı aşağıdaki gibidir;
    Parafin balmumu %68
    Reçine %30
    Domuz yağı %2
    9.3. İç organların çıkarılması
    Büyük işletmelerde karkasın içerisinin boşaltılması, otomatik zincir sistemiyle yapılmaktadır, ancak en iyisi elle ve paslanmaz bir çelik tel yardımı ile yapılmasıdır. Hayvanın kafasının koparılması isteğe bağlıdır. Serin bir tanka konulan kazlar, bağırsaklar çıkarıldıktan sonra, temiz su ile yıkanır ve daha sonra fazla suları tamamen uzaklaştırılana kadar askılarda kurutulur. Eğer karkas dondurulacaksa, dondurucuya koymadan birkaç saat önce buz poşetleri içinde bekletilip soğutulduktan sonra plastik poşet içerisine yerleştirilmeli ve dondurucuya konulmalıdır (Nowland 1997).
    9.4. Karkas yüzdesi
    Kazların kesilmesi ve tüylerinin yolunması sonucu vücut ağırlığında %10’luk bir kayıp meydana gelir. Ayakları ve başı çıkarıldıktan ve iç organları tamamen boşaltıldıktan sonra kazlarda toplam % 30’luk bir kayıp meydana gelir. Kısaca kazların karkas randımanı ortalama %70-75 civarındadır (Crawford 1990, Taylor 1995, Nowland 1997).
    Kazlar diğer kümes hayvanları gibi derecelendirilir, şekli, vücudun yapısı ve ağırlığı ve yağlılık durumu gibi kriterlere dikkat edilir. Derisi yırtılan, bazı parçaları ezilen ve kemiklerinde kırık olan karkasların değeri düşer (Ensminger 1992, Gleaves 1997, Nowland 1997).
    10. KAZLARDAN ÇEŞİTLİ FAYDALANMA YOLLARI
    10.1. Yabani otları temizleme
    Kazlar bazı yetişen filizlere zararlı olmaksızın yabani zararlı otların kontrolünde herhangi bir yaşta kullanılabilirler. Yabani otların temizlenmesi bakımından en iyi performansı 6 haftalık genç kazlar gösterirler. Kazlar; mısır, pamuk, şeker kamışı ve çilek tarlaları ile fidanlık, meyve bahçeleri ve üzüm bağlarının yabani otlarını çok iyi temizlerler. Bununla birlikte kazların niçin bazı filizleri yemedikleri bilinmemektedir. Meyveler olgunlaşmaya başladıklarında kazlar çilek bahçelerinden uzaklaştırılmalıdırlar. Altı veya 8 kaz 1 dönümlük çilek bahçesindeki yabani ot temizleme işini rahatlıkla yerine getirebilirler (Graves 1985, Thear ve Fruser 1988, Mercia 1995, Nowland 1997).
    Yabani ot temizliğinde kullanılan kazlara bol su verilmeli ve gölgelik sağlanmalıdır. Sık yapraklı ağaçlar, A tipi iskeletler veya küçük barınaklar gölgelik olarak kullanılabilir. Ayrıca akşamları kazlara çok az yiyecek verilmelidir. Yabani ot temizliğindeki temel nokta kazların aç tutulmasıdır (Graves 1985).
    Yabani ot sezonunun sonunda kazlar genellikle tarladan alınırlar ve 3 ila 4 hafta ağırlıkları 4.5-5.5 kg yada daha fazla oluncaya kadar yağlanması için barınaklara yerleştirirler (Ensminger 1992).
    Kazlar dar bir alanda yetiştirilirlerse, kısa bir süre içerisinde bulundukları alanda bitkilerin yok olmasına ve taşların ortaya çıkmasına neden olabilirler (Feltwell 1992).
    10.2. Alarm hayvanı
    Kazlar yabancı seslere ve rahatsız edilmelere karşı tepki gösterirler ve hep bir ağızdan gürültü yaparlar. Yaklaşan tehlikelere karşı tıslama sesiyle karşılık verirler ve başları eğip uzatarak tehlikeye göz dağı verirler. Kazlar iyi bir bekçi köpeği gibi görev yaparlar. Kaz ırkları ele alındığında az ya da çok bekçilik özelliği taşımalarına rağmen, Çin kazı bekçilik görevi için en çok kullanılan ırktır. Hava alanı, hapishane, askeri üs, cephanelik gibi kritik yerlerin güvenliklerinin sağlanmasında kullanılmaktadırlar (Nowland 1997, Coşkun ve ark. 1997
     
  2. urfalıfatih

    urfalıfatih Active Member Üye

    paylaşım için teşekkürler
     

Sayfayı Paylaş