KAZ YETİŞTİRİCİLİĞİ

Konusu 'Diğer Doğa kuşları' forumundadır ve guvercinurfa tarafından 27 Şubat 2011 başlatılmıştır.

  1. guvercinurfa

    guvercinurfa Well-Known Member Yönetim Üyesi

    1. GİRİŞ
    2. KAZ IRKLARI
    2.1 Toulouse
    2.6. Sebastopol

    2.2. Emden (Embden)
    2.7. Buff

    2.3. Çin
    2.8. Kanada

    2.4. Roman yada Germen
    2.9. Pilgrim

    2.5. Afrika
    2.10. Mısır

    3. BARINAKLAR
    3.1. Isı
    3.2. Altlık
    3.3. Folluk
    3.4. Suluk
    3.5. Yemlik
    4. KAZ YUMURTALARININ KULUÇKASI
    5. KAZ CİVCİVLERİNİN VE PALAZLARININ BAKIMI
    5.1. Civcivler
    5.2. Palazlar
    5.3. Genç Kazlar
    6. DAMIZLIK KAZLARIN BAKIMI VE BESLENMESİ
    7. CİNSİYET TAYİNİ
    8. ERGİN KAZLARIN İŞARETLENMESİ
    9. KAZLARIN KESİLMESİ
    9.1. Kesim
    9.2. Temizleme ve tüylerin yolunması
    9.3. İç organların çıkarılması
    9.4. Karkas yüzdesi
    10. KAZLARDAN ÇEŞİTLİ FAYDALANMA YOLLARI
    10.1. Yabani otları temizleme
    10.2. Alarm hayvanı
    11. KAZLARDAN ELDE EDİLEN ÜRÜNLER
    11.1. Tüy
    11.2. Karaciğer üretimi
    11.3. Kaz eti
    11.4. Yumurta
    12. KAYNAKLAR

    1. GİRİŞ
    Yirmi birinci yüzyıla girerken oldukça hızlı bir şekilde artan dünya nüfusunun günümüzdeki en önemli problemlerinden birisi beslenmedir. Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin etkisiyle, tüm dünya da olduğu gibi ülkemizde de toplumsal yaşam değişiklikler göstermektedir. Hayat standartlarımızın yükselmesi beslenme alışkanlıklarımızı da değiştirmekte ve hayvansal protein ihtiyacımız gün geçtikçe artmaktadır. Böylece zaten yetersiz olan hayvansal protein üretimindeki açık da gittikçe büyümektedir.
    Farklı bir yetiştiricilik kolu olarak kaz yetiştiriciliği ülkemizde çok fazla bilinmemekle birlikte Dünya da pek çok ülkede önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye’de kaz yetiştiriciliği Doğu Anadolu bölgesi özellikle Kars ilinde, Orta Anadolu ve İç Ege bölgesi köylerinde yapılmaktadır. 1995 sayımlarına göre Türkiye’deki toplam kaz sayısı 1 745 000 adettir (D.İ.E. 1995, Coşkun ve ark. 1997).
    Kaz yetiştiriciliği, geçen 25 yılda kümes hayvanları endüstrisinin diğer kollarında meydana gelen hızlı teknik gelişmelerden tam olarak etkilenmemiştir. Evcil kazlarda yapılan araştırma sayısı çok azdır. Amerika’da, kaz sayısı toplam kümes hayvanlarının %1’inden daha azını oluşturmaktadır. Dünyada bugün başlıca kaz yetiştiriciliği yapılan ülkeler; İngiltere, Kanada, ABD, Çin, Polonya, Çekoslovakya, Fransa, Bulgaristan ve Rusya’dır. Bu ülkelerin çoğunda kazlar, karaciğeri ve tüyleri için üretilmektedir (Moreng ve Avens 1985, Parkhurst ve Mountney 1987, Gleaves 1997).
    Kazlar İnsanlar tarafından evcilleştirilen ilk kümes hayvanı olarak bilinmektedir. Çok zekidirler, kolayca öğrenirler ve iyi bir hafızaya sahiptirler. Büyüklük ve tip bakımından ördek ve kuğular arasında yer alırlar. Dişi ve erkek kazların tüy renkleri birbirlerine benzediğinden, tutmadan cinsiyet ayrımı yapmak zordur (Parkhurst ve Mountney 1987).
    Kazların yaşam süreleri hakkında çeşitli bilgiler mevcuttur. Yaşam süreleri 20-60 yıl arasında değişmektedir. Fakat yetiştiriciler tarafından bu kadar uzun süre elde tutulmazlar. Elde tutulma süreleri yetiştirme tipine bağlı olarak değişir. Eti için yetiştirilen kazlar 3-5 yıl elde tutulurlar. Fakat geleneksel yetiştirmede bu süre 10 yıla kadar uzayabilir (Graves 1985, Parkhurst ve Mountney 1987, Nowland 1997).
    2. KAZ IRKLARI
    Kaz terimi Anatidae adı verilen su kuşlarından Anserina alt familyasına ait olan üyeleri tanımlamak için kullanılır. Tüm modern kaz ırkları birisi hariç vahşi Greylag (Anser anser) kazından gelişmiştir. Çin kazı ise Çinin vahşi kazlarından gelişmiştir (Feltwell 1992).
    Günümüzde yetiştirilen en iyi kaz ırkları Toulouse, Emden, Afrika, Pilgrim ve Çin kazıdır. Bunların ilk üçü ağır cüsseli, Pilgrim orta cüsseli, Çin kazı ise hafif cüsseli bir ırktır. Çeşitli kaz ırklarının ergin canlı ağırlıkları Tablo 1’de gösterilmiştir (Graves 1985, Ensminger 1992, Gleaves 1997).
    Tablo 1. Çeşitli kaz ırklarının ergin canlı ağırlıkları (Feltwell 1992, Ensminger 1992, Nowland 1997)
    Irklar Erkek (kg) Dişi(kg)
    Afrika 9.1 8.2
    Buff 8.2-8.6 7.3
    Çin 4.5-5.4 3.6-4.5
    Emden 13.6-15.4 9.1-10
    Pilgrim 6.4 5.9
    Roman 5.4-6.4 4.5-5.4
    Toulouse 12.7-13.6 9.1-10
    Sebastopol 5.5-6.4 5.5
    Kanada 5.5 4.5
    2.1 Toulouse
    Toulouse kaz ırkı Fransa’dan orijin alan ağır cüsseli kaz ırklarından biridir. Toulouse kaz ırkının yumurta verimi orta düzeydedir. Bir yumurtlama sezonunda yaklaşık 35-50 yumurta verirler. Yumurta veriminin yanı sıra güzelliği ve eti için yetiştirilen bir ırktır (Thear ve Fruser 1988, Ensminger 1992, Nowland 1997).
    Kaz civcivleri yavaş büyümeye meyillidir. Toulouse kazları vücutlarının büyüklükleri nedeniyle iyi otlayamazlar. Sakin ve kibar görünüşlüdürler. Eti Emden kaz ırkından daha serttir. Kemik ve sakatat oranı ise Emden kazlarından daha yüksektir. Emden erkek kazı ile melezlenen Toulouse kazının bir soyundan elde edilen melezde hızlı bir büyüme ve iyi kalitede et elde edilmiştir (Graves 1985, Anonim 1997a, Nowland 1997).
    Toulouse kaz ırkının başı güçlü ve kocamandır. Gaga güçlü ve kısa, gözler kahverengi, boyun uzun ve ince, gerdanı büyük (çok heybetli bir görüntüsü vardır), vücut uzun, kaba ve derindir. Göğüsteki kemikler kolayca görülür. Derin bir omurgaya sahiptir. Gaga, bacak ve ayaklar turuncu renkte, tüyleri grinin farklı tonlarındadır. Bir varyetesi gri, diğer varyeteleri kahverengidir (Graves 1985, Ensminger 1992, Mercia 1995, Taylor 1995, Nowland 1997).
    2.2. Emden (Embden)
    Orijinini Almanya’nın Hannover şehrinden alan ağır cüsseli bir kaz ırkıdır. Bu ırk daha sonra İngiltere’ye getirilmiştir. Yumurta verimi iyi olan bir ırktır. Her kaz bir yumurta sezonunda 30-40 yumurta verirler. Emden birinci sınıf yemeklik kazdır (Thear ve Fruser 1988, Feltwell 1992, Nowland 1997).
    Emden ve Emden X Beyaz Çin melezi en hızlı büyüyen varyetelerdir. Sekiz haftalık yaşta 4.5 kg, 14 haftalık yaşta ise 5.5-6 kg canlı ağırlığa erişebilirler. Ticari yetiştiricilikte oldukça popülerdir. Beyaz Çin kazı kadar saldırgan değildir ve sakin yaratılışa sahiptir. Dişilerin annelik özellikleri iyidir (Graves 1985, Parkhurst ve Mountney 1987, Anonim 1997a).
    Bu ırk, diğer ırklarla melezlenmek için çok uygundur. Emden kaz ırkının beyaz olan tüyleri diğer kazların tüylerinden daha değerlidir. Günlük kaz civcivlerine dikkat edildiğinde tüy renklerine göre cinsiyet tayini yapılabilmektedir. Ancak birkaç günden sonra tüy renklerindeki farklılık ortadan kalkar (Ensminger 1992, Nowland 1997).
    Baş uzun ve düzgün, gaga kısa ve tabanı sağlam, gözler koyu ve açık mavi, boyun uzun ve kuğuya boynuna benzerdir. Vücut geniş, kalın ve yuvarlak, göğüs yuvarlak, geri düzdür. Bacaklar oldukça kısa fakat güçlüdür. Gaga, bacaklar ve ayaklar parlak turuncu renkte ve sağlam, tüyleri sık ve saf parlak beyazdır (Ensminger 1992, Nowland 1997).
    2.3. Çin
    En küçük ve en çekici ırklardan biridir. Çin’den orijin alan bu kaz ırkının kahverengi veya gri ve beyaz olan varyeteleri vardır. Irklar arasında en yüksek yumurta üretimine sahiptir ve bir yumurta sezonunda 60’dan daha fazla yumurta verir. Vahşi kaza benzetildiğinden dolayı eti bazı insanlar tarafından tercih edilmektedir (Graves 1985, Feltwell 1992, Mercia 1995).
    Beyaz Çin kazları hızlı gelişirler ve en iyi yabani ot temizleyicileridir. Ayrıca Çin kazı en uygun bekçi köpeğidir. Meraklı ve çok saldırgandırlar. Emden yada Toulouse kaz ırkından daha küçük olmasının dışında tüylerden ayrım yapılamaz. Dişilerin analık özelliği iyi değildir. Çin kazı başında bulunan topuz yada çıkıntı ile diğer kazlardan ayrılır (Graves 1985, Parkhurst ve Mountney 1987, Nowland 1997).
    Bu kazın diğer kaz ırklarıyla melezlenmesi iyi sonuçlar verir. Çin ve Emden melezleri, saf ırklardan daha ekonomik olup kaz palazlarından beyaz et üretilmesi için arzu edilir. Kahverengi varyetenin, gaga ve gözleri kahverengi, bacakları portakal sarısı rengindedir. Vücut tüyleri kahverengi ve alt kısımları daha açık renktedir. Beyaz varyetede gaga ve bacaklar parlak turuncu renkte, gözler kahverengi ve vücut tüyleri saf beyazdır (Ensminger 1992, Nowland 1997).
    2.4. Roman yada Germen
    Roman kaz ırkı tanımlanamayan orta boylu ve beyaz tüyleri olan bir ırktır. Emden ve Toulouse’dan Avrupa’dan orijin alır ve Emdene benzer. Bilinen tüm Avrupa ırklarının en eskisidir (Thear ve Fruser 1988, Nowland 1997).
    2.5. Afrika
    Afrika kaz ırkı Çin kaz ırkının bir varyetesidir. Niçin Afrika kazı denildiği bilinmemektedir. Bu ırk bir görüşe göre Hindistan’dan orijin almıştır. Diğer bir görüşe göre ise, Toulouse ve Kahverengi Çin kazları arasında yapılan melezlemenin sonucu elde edilmiştir. İkinci görüşü benimseyen bilim adamları, Çin kazının başındaki topuzu ve biraz yukarı doğru duruş şeklinin, Toulouse kazının ise gerdan ve büyüklüğünün Afrika kazında ortaya çıktığını belirtmişlerdir (Ensminger 1992, Anonim 1997a, Nowland 1997).
    Afrika kaz ırkı, genç kazların haricinde hemen hemen Emdenlerle aynı büyüklüktedir. Bu kaz ırkı, Çin kazı kadar yumurta üretemez. Bir yumurta sezonunda 30-40 yumurta verirler. En büyük kaz ırklarından birisidir, yalnız günümüzde az kalmıştır. Tüyleri kahverengi veya gridir ve belirleyici özelliği olarak gagasının etrafında topuz şeklinde şişlik vardır ve bu şekildeki kazlar dewlap olarak adlandırılır (Parkhurst ve Mountney 1987, Feltwell 1992).
    Afrika kazı hızlı büyür ve çabuk erginleşir, fakat ticari yetiştiriciler arasında renkli tüyleri yüzünden tercih edilmez. Ancak beyaz tüylüleri iyi bir pazar değerine sahiptir (Anonim 1997a, Nowland 1997). Afrika kaz ırkının heybetli, şahane bir görünüşü vardır. Çok iyi gelişmiş gerdanları, onların gerdanları için selekte edilmiş ilk kaz ırkı olduğu ihtimalini güçlendirmektedir. Birkaç yıl önce, Afrika kaz ırkının erkekleri Toulouse kaz ırkının dişileri ile pazar üretimi için melezlemeler yapılmıştır (Anonim 1997a).
    2.6. Sebastopol
    Sebastopol, aslında bir süs kazıdır. Bu kaz ırkının Avrupa’nın Güneydoğusundan orijin aldığı ortaya çıkmıştır. Günümüzde çok az bulunan bu kaz saf beyaz bir tüy yapısına sahip olmakla beraber arka kısmında, vücudunda ve kanatlarında kıvrımlı ipeksi tüylerle karakterize bir yapıya sahiptir. Bazı tüyler o kadar uzundur ki yerde sürünürler. Vücudun alt kısımlarında kısa beyaz kıvrımlı tüyler, arka kısımlarında kavisli beyaz tüyler vardır. Sebastopol kazının bir çifti büyüleyici bir görüntüdedir. Bu kaz ırkı sakin ve arkadaş canlısıdır (Graves 1985, Mercia 1995).
    2.7. Buff
    Buff kaz ırkı Amerika da geliştirilmiş iki kaz ırkından birisidir. Bu kaz ırkı bir yumurta sezonu boyunca 20-40 yumurta verir. Renkleri açık kahverengidir. Çok hoş bir sürü oluşturur ve güzel bir görünüşe sahiptir (Parkhurst ve Mountney 1987, Anonim 1997a).
    Buff ırkının temel özelliği bir pazar kazı olarak yetiştirilmesidir. Fakat pazar için sınırlı sayıda çoğaltılırlar. Renk varyeteleri Buff’un göğsünde aydınlık, arka kısmında koyu ve vücudun alt kısımlarında hemen hemen beyaz şeklindedir (Ensminger 1992, Mercia 1995).
    2.8. Kanada
    Kanada kazı Kuzey Amerikanın yaygın vahşi kaz ırkıdır. Kanada kazı başta Kanada olmak üzere Meksika, Yeni Zelanda, Norveç, İsveç ve İngiltere’de yetiştirilmektedir. Bu kazlar yuvalarını ağaç dallarına, ince dallara, çimenlere ve zararlı otlara, genellikle küçük adalarda gölcük ve bataklıklara yaparlar. Genç kazlar yumurtadan çıktıktan sonra yaklaşık 1 yıl aileleri ile birlikte yaşarlar ve daha sonra bir eş aramaya başlarlar. Kanada kazları tek eşlidirler (Ensminger 1992, Anonim 1997).
    Kanada kazları uzun, ince boyunlu, dikdörtgen vücutlu ve yatay duruşludur. Bu ırkın ekonomik değeri, diğer evcil kaz ırklarınınki kadar değildir. Geç olgunlaşırlar. Vahşi erkek kazlar bazen evcil ırklarla melezleme için kullanılırlar, elde edilen kazlara bu yüzden melez kaz adı verilir. Melezler genellikle kısırdırlar fakat kaliteli et verirler (Ensminger 1992).
    Kanada kaz ırkının yaklaşık olarak 10 alt türü olduğu belirlenmiştir. Bunlar arasında 4-6 kg ağırlığındaki Maxima soyunun yetiştirilmesi tercih edilmektedir. Çok iyi uçtukları için kanat yada tüylerinin kesilerek, kapalı bir yerde tutulmaları gereklidir (Parkhurst ve Mountney 1987, Mercia 1995, Anonim 1997, Anonim 1997a).
    2.9. Pilgrim
    Bu ırk birkaç Amerikan kaz ırkından biridir. Pilgrim kazı denmesinin nedeni Pilgrim kardeşler tarafından Amerikaya bir gemi ile getirilmesindendir. Dişilerin yıllık yumurta verimi 35-45 adettir (Feltwell 1992, Graves 1995).
    Pilgrim kaz ırkının en önemli özelliklerinden birisi cinsiyetinin, yumuşak yada kaba tüylerinin renklerine bakılarak tayin edilebilmesidir. Erkek yumurtadan sarı çıkar ve beyaza dönüşür, genellikle renk griye yaklaşmaktadır. Dişiler sarı çıkar ve gri ve genellikle tüm vücut gri olur. Dişilerin görüntüsü, açık renklerine ve genellikle beyaz yüzlerine rağmen bir Toulouse’a benzemektedir (Ensminger 1992, Taylor 1995, Anonim 1997a).
    2.10. Mısır
    Uzun boylu ve uzun bacaklı ama küçük bir ırktır. Yumurta verimler 6-8 adettir. Mısır ırkları şov ve süs amaçlı olarak yetiştirilirler. Renkleri gri ve siyah gölgeli olarak değişiklik gösterir. Vücutlarında kırmızı, kahve ve beyaz noktalar vardır (Graves 1985, Parkhurst ve Mountney 1987, Ensminger 1992, Mercia 1995).
    3. BARINAKLAR
    Kazları barındırmak, bazı kanatlı hayvanlardaki gibi pahalı değildir ve özel şartları gerektirmez. Az sayıdaki kazların büyütülmesi için özel bir barınağa gerek yoktur. Eğer kullanılacak alan kuru ise, uygun bir havalandırma, iyi bir aydınlatma ve altlık küçük bir sürü için yetiştirme alanı olarak kullanılabilir (Hamre 1980, Feltwell 1992).
    Kaz barınakları basitçe yapılabilir. Bir çatı ile uygun bir koruma alanı sağlanabilir, fakat bu çatının barakayı tamamen kapatması gerekir ve barınak geceleri de kilitlenebilmelidir. Aksi halde tilki gibi vahşi hayvanlar ve diğer avcılardan gelebilecek tehlikelere karşı hayvanlar korumasız kalır (Nowland 1997).
    Her kaz barınağında gezinti alanları yapılmalıdır. Bu gezinti alanlarının büyüklüğü, bakım-besleme metodu ve mevcut yerin miktarı dikkate alınarak belirlenir. Bir ölçü olarak; bir avluda bir kaz için 2-3 m2 yer düşünülmelidir. Barınak içerisinde tutulan erişkin kazlara en azından 0.5 m2 yer hesaplanmalıdır. Eğer hayvanlar dışarıda otluyorlarsa alan miktarı 5-10 m2’ye çıkarılır (Parkhurst ve Mountney 1987, Nowland 1997, Gleaves 1997).
    Kazların sürekli olarak kapalı bir alanda tutulması iyi değildir. Kazlara kışın fırtınalardan korumak için kapalı bir alan sağlanması yeterlidir ve normal kış şartlarında hayvanlar rahatlıkla dışarıda durabilirler (Gleaves 1997).
    3.1. Isı
    Kapalı barınakların ısıtılması için gaz, mazot veya elektrikle çalışan ısıtıcılar kullanılabilir. Kaz civcivlerinde kullanılacak ısıtıcılar, civcivler için kullanılan ısıtıcılara göre yerden yaklaşık 7.5-10 cm yükseklikte kurulmalıdır. Kaz civcivleri tavuk civcivlerine nazaran daha uzun ve iridirler. 250 Watt gücündeki bir ampul küçük bir sürünün ısıtılmasında diğer tip ısıtıcılara göre daha ekonomik, güvenli ve pratik olmaktadır. Lamba reflektörlü koruması ile birlikte yerden 45-60 cm yükseklikte olacak şekilde kümesin tam ortasına yerleştirilmelidir. Bazı yetiştiriciler sürüde görülebilecek olan kanibalizm olaylarını önlemek için kızıl ötesi lamba kullanımını önermektedirler. Su ve yem, ısıtıcı olarak kullanılan lambanın yakınlarında olmalı fakat direkt ısı etkisinden uzak tutulmalıdır. Lambanın çevresine koruyucular takılmalıdır (Hamre 1980, Graves 1985, Geiger ve Biellier 1993).
    3.2. Altlık
    Barınakların tabanı 7.5-10 cm kalınlığında bir altlıkla kaplanmalıdır. Altlık tabanı sıcak tutar ve nemi absorbe eder. Altlık materyali olarak talaş, ağaç kıymıkları, kağıt kırpıntıları, ince kıyılmış saman ve benzeri maddeler kullanılabilir. Kazlar pis yerlerde uyumaya meyillidirler. Kazları iyi bir şekilde korumak için ıslanan veya nemlenen altlık sık sık kaldırılmalı, periyodik bir şekilde temizlenmelidir. Kağıt gibi kaygan yüzey oluşturabilecek materyaller kullanılmamalıdır (Hamre 1980, Graves 1985, Gleaves 1997).
    Altlık materyalinin absorbsiyonu için tavanın kalınlığının 10 cm olması uygundur. Tavan ahşap oyma, saman yada yosunla kaplanabilir. Ayrıca çatı, altlığı kuru olarak muhafaza etmek için su sızdırmamalıdır (Hamre 1980, Gleaves 1997).
    Birçok ülkede altlıktan kaynaklanan problemler nedeniyle, tahta tabanlı kaz barınaklarının kullanımına doğru bir yöneliş vardır.
    Tahta zeminleri hazırlarken şunlara dikkat edilmesi gereken noktalar;
    • İyi bir çalışma sahası sağlamak için tahta çıtaların genişliği 2 cm olmalıdır.
    • Pisliğin kolayca kaldırılabilmesini sağlamak için alttaki boşluk 15 cm olmalıdır.
    • Tahta çıtalar arasındaki mesafe 1.5 cm olmalıdır.
    • Her kaz için 1 m2 alan sağlanmalıdır (Nowland 1997).
    3.3. Folluk
    Yumurtlayan kazlar özel bir yer ihtiyacı duymamalarına rağmen, yapılacak folluklarla yumurtalarını folluklara bırakmaları teşvik edilebilir. Barınak içerisinde veya dışarısında folluklar bulunmuyorsa yumurtlayacak kazlar kendi folluklarını yeşil otlardan, samandan ve vücutlarından kopardıkları tüylerle yaparlar. Bazı kazlar barınak içerisinde yerdeki altlığı kullanarak folluk yapabilirler. Yine de her barınak içinde folluk ya da folluklar bulundurulmalıdır (Graves 1985, Nowland 1997).
    Kaz barınaklarında inşa edilecek follukların alanı 60X60 yada 50X50 cm ve yüksekliği 45 cm ebatlarında hazırlanmalıdır. Folluklara üst veya ön kısım yapmaya gerek yoktur. Folluklar fıçılardan veya tahta kasalardan yapılabilir. Folluk altlığı olarak, saman, talaş ve diğer emici materyallerin kullanılması uygundur (Hamre 1980, Graves 1985, Nowland 1997).
    3.4. Suluk
    Kazlara her zaman temiz taze içilecek su sağlanmalıdır ve hayvanlar su içerken etrafa su dökülebileceğinden tabanın drenajının iyi yapılmasına ve altlıkların kuru olmasına dikkat edilmelidir (Geiger ve Biellier 1993, Anonim 1997).
    Su, genellikle barınak dışında kovalardan, yalaklardan veya otomatik suluklardan sağlanır. Suluklar, kazın hem gagasını hem de başını daldırabileceği kadar derin ve geniş olmalıdır. Sulukların üzeri tel ile örtülmeli ve yerdeki suluklar, altlığın kuru kalmasını sağlamak için tahta bölmeli platformlara konulmalıdır (Hamre 1980, Gleaves 1997).
    Barınakta tutulan 100-200 kaz civcivi için 2 otomatik suluk başlangıçta yeterlidir. Palazların büyümesiyle birlikte sulukların sayısı artırılır. Telle korumalı yuvarlak suluklar ya da tekne şeklindeki bir suluk veya akan sular genç kazların su içmesi için uygundur. Tekne yerleştirilmişse iki haftalık 500 kaz palazı için tekne alanı 2.5-6 m2 olacak şekilde hesaplanmalıdır. Zamanla suluklar değiştirilmeli ya da civcivlerin gelişmesine göre ayarlanmalıdır (Hamre 1980, Ensminger 1992).
    3.5. Yemlik
    Kaz yetiştirmede diğer kümes hayvanlarında olduğu gibi asılı yemlik ve yer yemlikleri kullanılabilir. Yemlikler yemlerin yağmur, güneş ve rüzgardan korunması için mümkünse barınak içerisinde olmalıdır (Graves 1985, Anonim 1997).
    Yemlemenin ilk birkaç gününde içi dar olmayan küçük yemliklerin yanı sıra düzenli yemlikler de kullanılabilir. 100 kaz civcivi için ya çevresi 125 cm olan iki asılı yemlik, yada uzunluğu 2.5 m olan yer yemlikleri kullanılabilir. Kazların büyümeleri ile orantılı olarak yemleme alanı da artırılmalıdır (Ensminger 1992).
     
  2. urfalıfatih

    urfalıfatih Active Member Üye

    paylaşım için teşekkürler
     

Sayfayı Paylaş