Galatasaray Üniversitesi neden yandı

Konusu 'Güncel Haberler' forumundadır ve guvercinurfa tarafından 23 Ocak 2013 başlatılmıştır.

  1. guvercinurfa

    guvercinurfa Well-Known Member Yönetim Üyesi

    Galatasaray Üniversitesi'nde yangın
    Galatasaray Üniversitesi kampüsündeki tarihi ahşap binada çıkan yangın kontrol altına alındı.


    Üniversitenin Ortaköy'deki kampüsünde bulunan 1871 yılında inşa edilen tarihi ahşap binanın 3. katında iddiaya göre bir öğretim görevlisinin odasındaki elektrik kontağından yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangın ahşap binayı sardı. Çatıya sıçrayan yangına denizden ve karadan müdahale edildii.

    Yangının aniden büyümesi üzerine olay yerine Sarıyer, Beşiktaş, Şişli ve Beyoğlu itfaiyesi ekipleri yönlendirildi. Ayrıca denizden de söndürme araçları ile yangına müdahale edildi. Tarihi binadaki alevlere su ve köpükle müdahale edelirken, binanın çatısı çöktü.

    Yangının çevredeki binalara sirayetini önlemeye çalışan itfaiye ekiplerinin binada öğrenci olması ihtimaline karşı arama yaptığı görüldü. İtfaiyenin çalışması sırasında, polis de Çırağan Caddesi'ndeki trafiği durdurdu.

    ZABIT TUTULURKEN YANGIN ÇIKTI

    Galatasaray Üniversitesi Rektörü Ethem Tolga, yangının önce bir dumanla farkedildiğini ardından hemen süratle yangına müdahale edildiğini söyledi. Ethem Tolga olay yerine gelen itfaiyenin müdahale ettiğini ve yangın olmadığı için zabıt tutulurken çatıdan dumanlar yükseldiğini belirtti.

    Rektör Ethem Tolga yangınla ilgili şunları söyledi:

    "Saat 19.00 civarında bir öğretim üyesinin odasından bir elektrik kontağı marifetiyle işte bir duman söz konusu oluyor. Sonra yangın alarmı çalıyor. Güvenlikçiler hemen gelip müdahale ediyorlar, söndürüyorlar daha doğrusu alev bile yok. Dumanlı yere köpük sıkıyırlar. Sonra itfaiye geliyor, itfaiye yangın söz konusu olmadığı için zabıt tutarken ondan sonra çatıda işte dumanlar çıkıyor daha sora alev alıp gidiyor. Bizim tahminimiz elektrik kablolarından yangının yürümüş olması, yani görünmeyen kısmından yürümüş olması ve çatıya kadar devam etmiş olması. Kagir ama büyük bir kısmı ahşap. Çok eski kuru tahtalarımız var, yani söndürmesi zor oluyor. Şimdi bütün itfaiye, kıyı emniyet hep birlikte çalışıyorlar, umarım kontrol altına alınır. Bu Çırağan Sarayı'na olan kısım henüz kontrol altına alınamadı, umarım o da alınır. Alevler çatıda var ama biraz düşük. Yani o bir saat öncseni göre düşük. İşte uğraşıyorlar. İnşallah kısa zamanda şey olur.

    Umarım bir katımız, çatımız ve onun altındaki zarar görmüş olur, daha altta iki katımız, umarım oralara sıçramaz. Burası öğretim üyelerinin ve idarenin olduğu kısım. Öğrencilerin ders yaptığı kısım yolun öbür tarafı oluyor. Şu anda can kaybı gözükmüyor, umarım yoktur. Boşaltılmış. çünkü bina böyle alev alev yanan bir şey değil.

    Biz bilgisayar merkezi başka binada, orada onları koruma altına aldık. Bir an önce arşivlerimiz zaten bilgisayar şeyinde, onlarda bir sorun olacağını zannetmiyorum."

    KABATAŞ LİSESİ'NDEKİ YATILI OKUYANLAR TAHLİYE EDİLDİ
    Galatasaray Üniversitesi'nde akşam saatlerinde çıkan yangın sonrasında bitişiğindeki Kabataş Erkek Lisesi'nde yatılı okuyan öğrenciler tahliye edildi.

    Zabıta aracından okulun boşaltılması yönünde sürekli anons yapıldı. Okulu boşaltan öğrenciler yoğun dumanla kaplı yollarda zorlulkla yürüdü. Bir elleriyle ağızları mendille kapatan öğrenciler bir elleriyle de valizlerini, çantalarını taşıdı. Bir çok öğrencinin yoğun dumandan etkilenerek öksürdüğü görüldü. Astım hastası olduğu öne sürülen bir kişi ambulansla hastaneye kaldırıldı.

    142 YILLIK TARİH YANDI

    Yanan bina, Galatasaray Üniversitesi tarafından kullanılan, Feriye Saraylarıolarak da bilinen ve Çırağan Sarayı’nın müştemilatı olan bina. Sultan Abdülaziz döneminde mimar Sarkis Balyan tarafından 1871’de inşa edilen ve resmi adı İbrahim Tevfik Efendi Sahilsarayı olan ana bina, uzun yıllar Galatasaray Lisesi’nin kız bölümü dersliği ve yatakhanesi olarak kullanıldıktan sonra Galatasaray İlkokulu’na tahsis edildi ve 1992 yılında da üniversiteye devredildi. İlk dönemde idari birimler, sınıflar, kütüphane ve öğretim üyelerinin bürolarını barındıran ana bina, günümüzde sadece idari birimlerin bir kısmı ile Hukuk, İİBF ve İletişim Fakülte sekreterliklerini ve bu fakültelerde görevli öğretim üyelerinin bürolarını içeriyor.

    TARİHİ BİNALAR TEK TEK KÜL OLUYOR

    İstanbul'da bir ay içerisinde tarihi mekanlarda üçüncü kez yangın çıktı. Galatasaray Üniversitesi'nden önce Aralık ayında Kapalı çarşı'da ve Cağaloğu'nda bulunan 150 yıllık İl Milli Eğitim Müdürlüğü binasında yangın çıkmıştı. Yangınlarda tarihi mekanlarda büyük zarar meydana gelmişti.


    'DOLMABAHÇE DE TEHLİKEDE'
    NTV Tarih Yayın Kurulu Üyesi Necdet Sakaoğlu ise başka bir tehlikeye işaret etti.

    NTV'ye verdiği demeçte Dolmabahçe Sarayı'nın da bu tür bir yangınla karşılaşma riskine işaret eden Sakaoğlu, şunları dile getirdi:

    "Bu tür yangınlar bizim eski saraylarımızda veya sarayken başka amaçla kullanılan binalarımızda her an, hergün beklenebilir. Yarın başkasının haberini alabiliriz. Bunlar yangından gereği gibi korunamıyor. Korunması da mümkün değil. Hergün yüzlerce öğrencinin girip çıktığı, faal biçimde kullanılan binaların ahşap yapısı ve tarihi dokusu dikkate alınmıyor, alınamaz da...

    Böyle afetlere maruz kalmaması için üniversitelere yeni binalar yapılmalı. 21. yüzyılda üniversite ne arıyor, o binalarda işi ne? Üniversite işlevi o binalara nasıl uydurulur, şaşılacak bir şey. Ben asıl daha büyüğünden korkuyorum. En büyük korkum Dolmabahçe Sarayı'nın yanmasıdır. Ora da tehlike altında. Bu tür binaların hepsi günün birinde bu tür afetlere açık.

    Bu binalar saray olarak yapılmış. Bunların işlevi ancak, eski saraylık konumlarına uygun bu çağın gerektirdiği faaliyetler olabilir. Buralarda sergiler açılabilir, basit müzeler yapılabilir. Bazı basit eğitim işlevlerine tahsis edilebilir. Üniversite olarak kullanılması son derece gereksiz ve fuzulidir, bir an önce kurtarılmalıdır."

    'TOZLAR BARUT GİBİ OLUR'
    Eski İstanbul İtfaiye Müdürü Metin Demir, bu tür tarihi binalardaki yangınlara uzun yıllar sonucu biriken tozların neden olduğunu söyledi.

    Demir şu ifadeleri kullandı: "Tarihi binalarımızın yaklaşık yüzde 70'i ahşaptır. Bu tür binaların iç kısımlarında yangın başlamışsa binayı sarmadan belli olmaz ve yangın anlaşıldığında iş işten geçmiş olur. Tarihi binaların özellikle çatı katı ve ara bölümlerinde yılların verdiği toz birikmesi olur. Bu tozların birikmesi sonucu barut gibi olur ve en ufak bir kıvılcımda alev alır.

    Tarihi binalarımızın bakımları ve yangınla ilgili güvenlik önlemleri maalesef alınmıyor. İtfaiye tüm gücüyle müdahale ediyor. Rüzgar, müdahale çalışmalarını zorlaştırıyor. En büyük korkum yangının diğer binalara sirayet etmesi. Böyle bir durumda sahildeki bütün binalar yanabilir. Bu saatten sonra bina kontrol altına alınsa bile o binadan hayır gelmez. Çok sayıda tarihi binamız var. En azından bundan sonra onları korumalıyız."

    Aysal: Tarihi Eserlerin Dokunulmazlığı Sıkıntılar Doğuruyor

    Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, Galatasaray Üniversitesi'nde çıkan yangına ilişkin, "Tarihi eserlerin dokunulmazlığı sebebiyle modern yapılara dönüştürülmesi büyük sıkıntılar doğuruyor" dedi.

    Aysal, yangın mahalline gelerek incelemelerde bulundu. Gazetecilerin sorularını cevaplayan Aysal, "Tarihi eserlerin dokunulmazlığı sebebiyle, modern yapılara dönüştürülmesi büyük sıkıntılar doğuruyor. Gerekli tüm ısrara rağmen bu konuda sıkıntı yaşamaya devam ediyoruz. Gerekli modernazisyonları bu binalara taşıyamıyoruz. Bu felaketten sonra otoriterler daha duyarlı olurlar inşallah. Burasını emniyetli bir şekilde çocuklarımıza yetiştirip iade edeceğiz" diye konuştu.

    Rektörün yangını söndürme çalışmalarıyla ilgilendiğini dile getiren Aysal, denizden ve karadan gerekli çalışmaların yapıldığını vurguladı. Yangının ön taraftaki ana binadan kaza eseri çıktığını belirten Aysal, "Yangın kontrol altına alındı, ama telafisi zor bir hadise oldu. Gerekli tüm bilgileri yarınki soruşturma sonucunda öğreneceğiz. Kasıt konusunu polis açıklar, böyle bir şeye ihtimal vermiyorum. İnşallah da böyle bir şey yoktur" diye konuştu. Aysal, yangının akşam saatlerinde çıkmasını bir şans olarak değerlendirdi.
     

Sayfayı Paylaş