DİYARBAKIR KUŞLARI

Konusu 'Diyarbakır Irkı Güvercinler' forumundadır ve DoganBeq tarafından 23 Ocak 2009 başlatılmıştır.

  1. DoganBeq

    DoganBeq Active Member Üye

    DİYARBAKIR KUŞLARI

    Diyarbakır’da yetiştirilmiş olan ve dünyanın hiç bir yerinde bulunmayan güvercinlerin evsafını ıslah ederek meydana getirmiş oldukları çeşitler aşağıdadır.

    Bu çeşitleri alıp da aynı evsafı muhafaza edemiyerek melez hale getirmiş Arap ülkelerinden Hama, Humus, Halep, Şam ve Beyrut gibi vilayetlerde bir kısmı bulunmaktadır.

    Diyarbakır güvercinlerini dört muhtelif şubeye ayırmışlardır. Bir güvercinin rengi 6 muhtelif renklerle 4 şubeye ayrılmışlardır. Bunlardan dört şubenin isimlerini şu şekilde adlandırmışlardır.

    1- Göğsü ağ (Ak)
    2- Ketme
    3- İçağlı
    4- Kızılbaş

    Göğsü ak: Göksü ak’ı 6 çeşit renge çevirmişlerdir. Bunlardan siyahına Atlas, sarısına Narinci, kırmızısına Ciğeri, gök rengine Gögala, açığına kürenk, zeytin rengine de Zeytuni adı verimiştir.

    Ketme: Ketmeler de 6 çeşide ayrılmıştır. Siyahına Ketme atlas, sarısına Bozak, kırmızısına Ketmeciğeri, gök rengine Ketmegögala, kül regine Ketmekürenk, zeytuni rengine Ketmeyusufi demişlerdir.

    İçağlı: Siyahına Zengi, sarısına Tahini, kırmızısına Gümüşkuyruk, gök rengine Kara, açığına Miski, zeytuni rengine de Yusufi denilmiştir.

    Kızılbaş: Siyahına Karabaş, sarısına Sarıbaş, kırmızısına Kızılbaş, gökrengine Mavibaş, kül rengini elde edememişlerdir. Zeytunisine de Zeytunibaş denilmiştir.


    Göğsüağ (Ak)
    Göğsüağ sınıfından hepsinin evsafı bir ise de yalnız Atlas ile Zeytuninin ayakları tüysüz, diğerlerinin ayakları tüylüdür. Mesela; bir narenci veyahut bir ciğeri, kürenk, gökalanın boynu ve göğsü muntazam bir kolye gibi beyaz olacak, ayaklarının tüyleri kendi renginden, başları kaküllü, her iki yanağında kendi renginden başlarının rengine yapışık ve gerdanına doğru (Benk) tabir edilen iki zülüf olacaktır.

    Her cinsin rengi, siyah kısmı çok parlak, sarısı çok koyu sarı, kırmızısı da koyu kırmızı, gökala da koyu gök rengi, kürenk açık kül rengi, zeytuni de adeta zeytin rengi olacaktır.

    Zeytuni ile atlasın boğazının altından göğsüne kadar bir dizi püskül olacak, diğer ayağı tüylü olanlar püskülsüzdür.

    Kanatlarına gelince; gökala ile kürengin kanatları üstünde (V) şeklinde renklerinin çok koysu olacak. Bu (V) şeklindeki hatlara (Şeftali denir). Bu evsafı haiz olmıyan güvercinler kıymetsiz olur, (Habeş) tabir edilir. Yani soylu değildir. Ve kıymeti 100 lira değerinde olan bir çiftin yukarıda izah ettiğimiz vazıflardan birisi noksan olursa kıymeti çok düşük olur. Bu çeşitlerin tırnak ve gagalarının beyaz olması esastır. Mesela; bütün vasıfları haiz olmasına rağmen gagasının siyah olması kıymetini 10 derece düşürür.

    Bundan başka; kanatlarında beyazlık, gerdanı dar, zülüfleri aşağıya kadar inip rengine ittisal etmesi, kakülünün muntazam olmaması, renginin parlak olmaması, göğsündeki püsküllerin az olması gibi, saflığa halel getiren bu işaretler değerinin onda dokuzunu kaybetmiş olarak kabul edilir.

    Ketme
    Altı çeşit olup, Göğüsağının aksine dördünün ayağı çıplak ikisinin ayağı tüylüdür. Mesela; Ketmekürenk, Ketmegökelanın ayakları tüylü ve püskülsüz olması lazımdır. Diğer dört şekli, mesela; Ketmeciğeri, Bozak, Ketme Yusufu’nun püsküllü olması şarttır.

    Püsküllerin göğüs yukarısından yani boğaz altından itibaren iki helezon püskül, aşağıda birleşerek göğüs kemiğinin üstüne gelecektir. Kanatlarının başlarındaki dört veya beş kanat kısmındaki tüyler, yani (Yelek) tabir edilen baştaki en uzun tüyleri hepsinde beyaz olacaktır.

    Kuyrukların da hepsinin beyaz olması lazımdır. Hepsi kenküllü yani, (Kepezlü) olacak, (Halta ve Küpe) tabir ettikleri, yani halta çenesinin altı ve hatta tek bir tüyü beyaz olmayacaktır.

    Küpe denilen kısmı yani, (Gaga üle göz arasında), başları keküllerinde bayazlık olmamak üzere. Hepsinin beyaz olması ve gaga ile göz arasına doğru küçük bir üçgen kendi renginden yukarı doğru olacak, renkler de hakiki parlak, sarsı sarı, siyahı siyah olacaktır.

    İçağlı
    Bu altı çeşidin hey’eti umumiyesinin renklerine göre çok parlak kollarındaki şeftali kendi renklerinden daha koyu, kepezli ve göğüslerinde püskül olacaktır. Tahini ile Gümüşkuyruk püskülden müstesnadır.

    Kızılbaş
    Hepsinin vasfı birdir. Yalnız kepezli yani baş kısmı kenkülle beraber boğazına kadar miğferli, zülüfleri kırmızı olacak kanatlarının ucu dort veya beş tanesi kırmızı olacak, kuyruk kırmızı, vücudunun düğer kısmı tamamiyle beyaz olacak, renkleri kollarında, başındaki ve kuyruğundaki renk koyu kırmızı olacak, diğer renkler de yukarıda söylediğimiz gibi kendi renklerinden olacaktır.

    Yukarıda mufassalan izah ettiğimiz dört cinsi, Diyarbakır güvercin meraklıları asırlar boyunca çalışarak ıslah etmiş ve bu vasıfları bugüne kadar ölçü olarak muhafaza etmişlerdir. Bununla beraber, güvercinlere meraklı bulunan Halep, Humus, Şam ve Beyrut’taki kuşseverler bu cisleri , zaman zaman çok yüksek fiyatlarla alıp memleketlerine götürmüşler ise de; yukarıda izah ettiğimiz çeşitler orada mevcut olup, fakat izah ettiğimiz vasıfları maalesef muhafaza edemiyerek bozmuşlardır.

    Mesela; bir göğsü ağ şubesine mensup bir atlasın ayakları tüysüz iken, tüylü olmuş, göğsüslerinde püskül varken püskülsüz olmuştur. Kepezli iken, kepezsiz olmuştur. Hepsi hemen hemen böyledirç Bozak, Ketmeciğeri, Ketmeatlas püsküllü iken püskülsüz olmuş, başları hep beyaz iken göz önünde küpe tabir edilen kendi renklerinde yukarıya doğru çok uzamıştır. Buna (Haşhal) denir.

    İçağlılarda ise, püsküllü iken ve kepezli iken, kepezsiz ve püskülsüz olmuşlardır. Bu şekilde Diyarbakır güvercinlerinin tarihi vasıfları kaybetmiş bulunmaktadır. Halen Diyarbakır kuşları bir çok istihaleler geçirmesine rağmen kuşseverler, yukarıda izah ettiğimiz vasıfları nazarıdikkate almaksuretiyle bugüne kadar muhafaza etmişlerdir. Ve bu söylediğimiz vasıflardaki kuşları çok yüsek değerlerle meraklılarına satılmakta, adeta baha biçilmez bir antika şeklinde seyircilerine göstermektedirler.

    Bu dört cinsten, başka cinse ayrılan güvercinlerde vardır. Bir ketme cinsi ile göğsü ağ veya bir kızılbaş ile içağlının birleşmesinden hasıl olan yavrular değersiz ve kıymetsiz olup, habeş sayılırlar. Bunların yavruları ne anneye ve ne de babaya çıkmazlar. Diyarbakır’da kuş meraklıları (Mendel kanununa) istinaden çok uzun senelerin çalışma mahsulü olarak bugünkü kuş çeşitlerini elde etmişlerdir. Bir çift ciğeri veya bir çift atlasın yapacağı yavru, çok yüksek vasfı haiz olan anne ve babasına benzemekle beraber, aynı evsafı ender alabilirler. Mesela; yavruların benklerinin kısa olması, göğüslerindeki beyazlığın gayrimuntazam veya dar olması, gagalarının siyah olması, bacaklarındaki tüylerin sırtlarındaki tüy renginden daha açık olması ve buna mümasil gayri nizami yavru yaparlar. Ve hakiki değerlerinin onda dokuzunu kaybederler.

     
  2. mirocu sercan

    mirocu sercan New Member Üye

    elınızee saglıkkk bılgılerınızz ıcın cokk tesekkurler
     
  3. guvercinurfa

    guvercinurfa Well-Known Member Yönetim Üyesi

    emeğine sağlık kardeş
     
  4. hacibes

    hacibes New Member Üye

    emeyinize saglik
     
  5. tanerermec

    tanerermec New Member Üye

    tşkrler elini,ze saglık
     
  6. ZEYNAL YÖRÜK

    ZEYNAL YÖRÜK Konuk Konuk

    ellerine sağlık KURMİ. :D
     
  7. fırat68

    fırat68 Active Member Üye

    paylaşımın için teşekkürler
    diyarbakır kuşları yavuz oluyor
     
  8. urfalıserhat63

    urfalıserhat63 Active Member Üye

    elinie emegine sağlık paylaşım için tşk ler
     
  9. KOBRA_63

    KOBRA_63 New Member Üye

    PAYLAŞIM İÇİN TEŞEKKÜRLER DİYARBAKIR KUŞLARI ÇOK YİĞİT OLUYOR
     

Sayfayı Paylaş