BULAŞICI NEZLE

Konusu 'Hastalıklar, Salgınlar' forumundadır ve urfalıfatih tarafından 5 Aralık 2009 başlatılmıştır.

  1. urfalıfatih

    urfalıfatih Active Member Üye

    Bulaşıcı nezle tek başına bakteriyel bir hastalığı oluşturmaktan çok, bakteri ve virüslerin de önemli bir rol oynadığı, birçok tetikleyicinin etkili olduğu enfeksiyonlar için kullanılan genel bir ifadedir.

    Tarihçe:
    Bulaşıcı nezle yetiştiriciler arasında çoktan beri bilinen ve korkulan bir hastalıktır. Nedeni çok fazla sayıda olabileceği gibi, tedavi çalışmaları da çoğu zaman başarısız olmuştur. Ancak nezle kompleksinden olan bazı tetikleyici yada tetikleyici gruplarının ayrıştırılması özel bir terapiye imkan vermiş ve bulaşıcı nezle’yi, geçmişte olduğu gibi, korkulacak bir hastalık olmaktan çıkarmıştır.

    Ortaya Çıkış:
    Bulaşıcı nezle güvercinlerde, özellikle yavrularda, elverişsiz salma şartlarında, öncelikle sonbahar-kış aylarının ıslak ve soğuk dönemlerinde görülür. Olumsuz hava koşulları hastalığın yayılmasına neden olmasının yanı sıra bağışıklık sisteminin bağırsak parazitleri nedeniyle oluşan enfeksiyonlar nedeniyle zayıflamasına sebep olur.

    Hastalık Tetikleyicileri:
    Bulaşıcı nezle genelde birçok virüsten oluşan bir karma enfeksiyon tarafından tetiklenmekle birlikte, bunlar birkaç birincil (örn. Cyclamidler) ve birçok ikincil virüsten oluşabilir.
    Birincil virüsler tek başlarına bir hastalığı tetikleyecek kabiliyete sahip olduğundan bunların üzerinde daha fazla duracağız. İkincil virüsler sağlıklı güvercinlerde de görülebilir. Büyük miktarlarda çoğalıp bir hastalık tetikleyicisi sınıfına girmek için genelde bir refakatçi virüse ihtiyaç duyarlar. Bu, çoğu zaman, bulaşıcı nezleye birlikte sebep olan, bir araya gelmiş birçok bakteri ve virüsün katkılı etkisidir. Bundan dolayıdır ki, laboratuar ortamında titizlikle yapılan bir teşhiste genelde birçok farklı türde virüse rastlanır.
    Burada öncelikle pastoreller, bordeteller, haemophilus tohumları ve reo- adenovirüsler bulunur. Çok sık olarak ta mykoplasmalar teşhis edilmesine rağmen Gerlach ve Shimizu tarafından yapılan çalışmalarda, bu virüslerin güvercinlerde -ticari kanatlılara nazaran- mykoplasmalarca sebep olunan hastalıklara rastlanmadığı klinik olarak kanıtlanmıştır.

    Bulaşma ve Yayılma:
    Bulaşıcı nezle virüsleri genelde tetikleyici içerikli tozlar vasıtasıyla solunum yollarından yada enfekte olmuş güvercinlerden alınır. Kalabalık salmalarda, taşıma kutularında ve gösteri salonlarında genelde kirlenmiş içme suyu ile hastalık bulaşır ve yayılır. Damızlıkların öpüşmesi ve yavruların yemlenmesi esnasında da bulaşmaktadır.

    Hastalığın Oluşumu:
    Bulaşıcı nezle’nin ortaya çıkmasına birincil virüsler neden olabileceği gibi, aynı zamanda, ornithose yada güvercin herpes virüsü enfeksiyonunun da bir belirtisi olarak da görülebilir.
    Hijyenik olmayan durumların etkisi altında, solunum yollarında daima yerleşik bulunan başka virüsler bulaşıcı nezle benzeri bir görüntü verebilir. Kuluçka süresi, ki bu tetikleyiciye göre değişir, birkaç gün ile birkaç hafta arasında olabilir. Gizli enfekte olmuş hayvanlar virüsleri uzun bir süre dışkı ile büyük miktarlarda dışarıya atarlar.

    Hastalığın Belirtileri:
    Bulaşıcı nezle’nin ortaya çıkmasının ilk işareti solgun ve ıslak bir burundur. Burun deliklerinden önceleri sulu-berrak, sonra ise balgamımsı ve bilahare sarı-kahverengimsi, tatlı bir kokusu olan bir sıvı çıkar. Burun deliklerine basılması ile sıvı akışı hızlanır.
    Güvercinler sık sık burunlarını kaşırlar ve boyun veya omuz tüyleriyle burunlarını silmeye çalışırlar. Bu nedenle buradaki tüyler birbirine yapışır. Burun deliklerinin yapışması veya tıkanması sonucu ağızdan hırıltılı bir şekilde nefes alırlar. Nezle süratle solunum borusuna ve daha kalın olan solunum yollarına yayılır. Gözlerde gözyaşı ve göz kapaklarında yapışma tespit edilebilir. Kafa bölgesinde bulunan balgam derisinin iltihaplanması sonucu mağdur güvercinin yüzü epeyce şişer. Birincil virüslerin değişik etkilerine göre solgun görünüm, su ve yem içmede azalma , kabartılmış tüyler gibi genel belirtiler de görülebilir. Hastalığın gidişatı hijyenik önlemlerin alınmasına ve başka hastalıkların bulunup bulunmadığına bağlıdır. Bulaşıcı nezle akut durumlarda 10-14 gün, kronik vakalarda ise 4 hafta sürer. Ölüm olayları nadiren görülür ve olması halinde ise çoğu kez başka hastalıklar nedeniyledir.

    Otopsi:
    Enfekte olmuş güvercinlerin parçalanması sonrasında elde edilen bulgular ornithose yada güvercin herpes virüsü enfeksiyonu ile aynı şekilde belirir ve sınıflandırılır. Hastalık durumuna göre kafa bölgesindeki balgam derilerinde nezlemsi, sulu, balgamlı yada iltihaplı bir sıvı bulunur. Özellikle ıslak-balgamsı bir sıvı bulunan burun balgam derisi ve gaga çatısındaki choane-yarığı enfektedir. Solunum borusu ile bronşların balgamderisi kırmızılaşmıştır. İlerlemiş durumlarda ise hastalık akciğer dokusunun koyulaşıp sertleşmesine bağlı olarak akciğer enfeksiyonuna dönüşür. Nefes torbası enfeksiyonları nadirdir ve başka hastalıklarla ilişkilendirilmelidir.

    Hastalık Teşhisi:
    Bulaşıcı nezle teşhisi ilk önce hastalığın klinik olarak oluşan ve başka hastalıkların net olarak tarif edilen belirtilerinin elenmesinden sonra yapılır. Özellikle geceleri karanlık salmada hasta güvercinlerin hırıltılı nefes alışları duyulabilir. Laboratuar ortamında bulaşıcı nezle tetikleyicilerinin çokluğu görülebilir ancak, zaman ve maliyet açısından bu çalışmalar neredeyse yapılamamaktadır. Bu çalışmalar ancak olası ornithose yada güvercin herpes virüsü gibi genel hastalıkları teşhis etmek amacıyla yapılabilir.
    Nezle kompleksine katılan tetikleyicilerin sayısı ve çeşidinin fazlalığı nedeniyle serolojik muayene prosedürleri antimadde oluşmaması nedeniyle faydasızdır.

    Fark Teşhis:
    Solunum zorluğu görülen tüm vakalarda fark teşhis olarak özellikle ornithose yada güvercin herpes virüsü enfeksiyonundan kesin olarak ayrılmalıdır. Çiçek veya aspergillose’nin bir çeşidi olan balgamderisi şeklide gözardı edilmemelidir. Trichomonasis’de de (Sarı Düğme) nefes darlığı görülebilir ancak böyle durumlarda diğer tipik nezle belirtileri nadirdir.

    Tedavi:
    Hastalandığı düşünülen güvercinler karantinaya alınır. Nefes almayı kolaylaştırmak için burun deliklerindeki sıvı günde birkaç kez pamuklu çubuk ile temizlenir. Tıkanmış burun delikleri bir plastik enjektör yardımıyla ılık papatya çayı ile durulanır. Burun delikleri bu sayede açılır, çay choanen yarığından çıkar ve güvercin tarafından yutulur. İltihaplanmış gözlere temizlendikten sonra antibiyotik yada kortizon ihtiva eden bir göz merhemi günde iki kez sürülür.
    Geri kalan tedavi laboratuar sonuçlarına göre yürütülür. Genelde karma enfeksiyon bulunduğundan geniş etki alanı bulunan bir antibiyotik kullanılmalıdır.
    Solunum yollarındaki enfeksiyon tetikleyicilerinde özellikle Makrolide grubu (Erythromycin, Spectinomycin, Tylosin ve Spiramyzin) ve yeni etken maddeler Tiamulin (Tiamutın) ve Amoxicillin etkilidir. Üreticisinin uyarısına göre bir çoğu içme suyu vasıtasıyla yak. İki hafta uygulanırken, Amoxicillin’in uygulama süresi sadece 5 gündür. Eğer bu sürede iyileşme görülmezse ilaç değiştirilmeli yada teşhis tekrar gözden geçirilmelidir. İlave olarak balgam derisi koruyucusu olan yüksek miktarda A vitamini içeren bir multivitamin uygulaması gelir.

    Önlem:
    Burada en önemli şey salmanın aydınlık ve kuru olmasının yanı sıra içinde havanın cereyan etmemesidir. Salmada aşırı kalabalık önlenmelidir. Dengeli bir beslenmenin yanı sıra ilave olarak A vitamini içeren yemler verilmelidir. Satın alınan güvercinler nezleye sebep olan başka bir bakteri kolonisini getirebilir. Satın alınan güvercinler, zamanında önlem alabilmek amacıyla, salmaya bırakılmadan önce tıpkı kendi salmamızda güvercinler gibi yeterince kontrol edilmelidir.

    Ufuk ALAGÖZ tarafından TGYB için çevirilmiştir.
     
  2. AHMET ESEN

    AHMET ESEN Active Member Üye

    teşekkürler eline sağlık.
     
  3. DoganBeq

    DoganBeq Active Member Üye

    bilgileri için tşkler
     

Sayfayı Paylaş